Bayram üzeri internet üzerinden baklava, şeker, çikolata satan firmalar çoğaldı. Görmeden, tadına bakmadan alınan ürünlerin iadesini kabul etmiyorlar. Kargo sürecine de kefil olmuyorlar. Geç gelmiş, gelmemiş veya akmış kokmuş bizi bağlamaz diyorlar. Kısacası işine gelirse, alırsın diyorlar. Kesinlikle üretim de kendilerinin değildir. Anlaşmalı birkaç üreticinin malını komisyonla satıyorlardır.
Bayram alışverişi, herkes bütçesine göre bir şeyler alıyor. Fiyatlar uçuk, insanlar daha ucuz şeyler arıyor. Tam burada fırsatçılar devreye giriyor. Ucuz baklava, şeker ne arasan var. Hepsi görüntüsü ve tadı ile gel beni al diyor. Baklava, mis gibi tereyağı tadıyor. Bolca fıstık koymuşlar içine. Tadı desen damak çatlatıyor. Fiyatı da pahalı olanların, yarısının yarısı kadar. Tepsiyle götürülenler var evine. Kimi bilerek, kimi bilmeden alıyor bu ürünleri. Baklavanın içinde tereyağının zerresi yok, ama bolca tereyağı aroması var. Fıstık Antep malı mı, yoksa Çin malı mı belli değil. Ama fiyatına bakılırsa kesin çakma. Şerbeti pancar şekeri falan değil, bildiğiniz şurup. Şeker, çikolata ne şartlarda üretilmiş belli değil. Fabrika malı olmadığı kesin, merdiven altı üretimi bir çoğu.
Fabrika malı olanlar farklı sanki. Çok ünlü bisküvi ve çikolata üreticileri de şurupsuz ve aromasız üretim yapmıyorlar. Üzerinde fındıklı yazıyor ama içinde yalnız aroması var. O kadar çok aroma çeşidi var ki bu ürünlerde. Muz, çilek, limon, portakal gibi tüm meyvelerin aromasını kullanıyorlar. Bir kilo glikoz şurubu 250 kilo şekerin yaptığı işi yapıyor. Ayrıca ürüne esneklik kazandırıyor. Üretici için maliyet açısından oldukça hesaplı. Aromalar yine aynı şekilde meyve fiyatına göre çok daha ucuz. Bir de gıda boyası, ağartıcı, kıvam arttırıcı, koruyucu maddeler var bu ürünler içerisinde. Kısacası endüstriyel ürünlerin içerisinde doğal olan hiçbir şey yok.
Meşrubat grubu yine aynı yöntemlerle üretiliyor. Fakat esas sorun bir çok vatandaş bunun farkında değil. Şişe üzerindeki meyve resimleri tamamen algı. İçeceğe meyve tadı veren, meyvenin kendisi değil aroması. Meyve suyu zannederek bazı aileler, bu içecekleri çocuğunun beslenme çantasına koyuyor. Çocuk aç kalmasın diye çantasına koyulan endüstriyel gıdalar, çocukların sağlığını bozuyor.
Sağlığı bozulan yalnız çocuklar değil. Daha fazla para kazanmak için, insanları zehirliyorlar. Hasta ediyorlar hatta öldürüyorlar. Hayat onlar için güzel. Beş yıl içerisinde milyar dolarlık servetlerini ikiye katlamışlar. Emin olun hiçbirisi kendi ürettiği gıdayı tüketmiyor. Yedikleri içtikleri en âlâsından, en doğalından. Elbette onların tüketimi çok pahalıdır, varsın olsun. Nasılsa çok daha fazlasını halka ödetiyorlar.
Gençler için bayram ne ifade ediyor, bir tat alıyorlar mı bilmiyorum. Ama bizim nesil için tatsız tuzsuz, sıradan ve duadan başka bir şey ifade etmiyor. Çocukluğumuzdaki bayramların tadı hatırımızda kalmış. Bir çeşit aroma, bayram diye o aromayla kendimizi avutuyoruz. Herkese doğal şeker tadında bayramlar diliyorum.
Sağlık ve huzurla kalın.