G-QXXHXL9JW0
USD34,48
%0.13
EURO36,37
%0.21
EURO/USD1,05
%0.11
BIST9.389,62
%0
Petrol71,17
%0.18
GR. ALTIN2.868,93
%1.13
BTC3.129.175,42
%0.64
Osman Duman
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Kültür & Sanat
  4. Unutulan Nostalji: Radyo

Unutulan Nostalji: Radyo

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Doksanlarda bir özel radyo furyası başlamıştı. Büyükşehirlerde başlayan bu furya zamanla il il, ilçe ilçe, tüm Türkiye’ye yayılmıştı. Cem Ceminay “Canım Türkiyem” diye başlarken, Kadir Çöpdemir “Canlarım” diye hitap ediyordu dinleyiciye. İbrahim Sadri şiirleriyle mest ediyordu.

Evlerde, işyerlerinde, arabalarda radyolar hiç kapanmıyordu. Reytinglerin tavan yaptığı bir zamanda radyolar, frekans karmaşası bahanesi ile susturulmak istendi. O dönem ben de özel bir radyodan “ Sesimizin ulaştığı her yere, herkese merhaba” diyerek başladığım bir kaç program yapıyordum. Zor bir dönemdi. Her program kasetlere kaydedilip arşivleniyordu. Radyoların günlük, haftalık, aylık programlarına tahdit (sınırlama) getiriliyordu. Bazı konularda yayın zorunluluğu isteniyordu. İşin tadı kaçmıştı. Ama dinleyici sevmişti özel radyoyu, yayın tekeli kırılmış renk gelmişti radyolara sanki. Bağımlılık haline dönüşmüştü.

RTÜK Sert Tedbirler Almak Zorunda Kaldı

Halk ısrarcıydı radyosunu istiyordu. Araç antenlerine siyah kurdeleler takmışlardı. Sivil toplum kuruluşları, basın, barolar, bir kısım milletvekillerinin girişimleri sonuç verdi. Gerekli düzenlemeler yapıldı ve bu kriz aşıldı. Fakat bu işten özel radyolar değil özel TV’ler kazançlı çıktı. Birbiri ardına yüzlerce TV izin alarak yayına başladı. İl, ilçe TV’leri derken rakam binlerle ifade edilir hale geldi. İşin suyu çıktı. Daha sonra, uydusu, kablolusu, şifrelisi, azmışı, sapmışı türeyince RTÜK sert tedbirler almak zorunda kaldı.

Televizyon altın çağını yaşarken iki binlerde başlayan internet furyası, neredeyse tüm diğer yayın biçimlerinin canına okudu. TV, radyo, video, gazete, sesli ve yazılı iletişim, meydanin her türlüsünü bünyesinde topladı. Kullanıcı sayısı ve talep arttıkça, internet ortamı çeşitlenmeye, güzelleşmeye, zaman zaman çirkefleşmeye başladı. Her şeye rağmen artık bilgi edinmek, haber, borsa, ticaret çok daha kolaydı. Yüzlerce, binlerce çocuğu olmuştu internetin, e devlet, e okul, e ticaret, e borsa, e haber, e sağlık, e moda vs. vs. Com, org, net derken, yarmaz çocuğunu doğurmuştu internet. Sosyal medya!

Sosyal Medya Altın Çağını Yaşıyor

Öncekilere hiç benzemiyordu sosyal medya. Herkesin kendi sayfası, herkesin söz hakkı vardı. Tanıdığı, tanımadığı herkese ulaşma şansı vardı. Hayallerin ve rüyaların bile ötesinde sanal bir dünya oluşmuştu. Sayılamayacak kadar çok faydaları olduğu halde, bir o kadar da zararı olmuştu ve olacaktı da. Ancak esas mesele ve son günlerde daha çok tartışılan sosyal medyanın geleceği. Belki gelinen noktada altın çağını yaşadı.

Booku Çıktı

Bir görüşe göre, sosyal medyanın ömrü kısa, Myspace, Hi5 gibi, Twitter ve Facebook’ un da zamanla yok olacağını düşünenler var. Facebook’un yasaklanacağı, hatta şirketin oluşan karmaşayla başa çıkamayacak duruma geldiğini bir süre sonra faaliyetlerine son vereceğini söyleyenler var. Birileri book’unu çıkarmaya çalışsa da, sosyal medyanın alacağı daha çok yol var. Bence esas sorun kullanıcının daha bilinçli, seviyeli ve uyanık olması. Yoksa cahilin alim, kurdun kuzu, züğürdün zengin, paçozun süslü, yaşlının genç, erkeğin kadın, kadının erkek olduğu bu alemde kaybolur gideriz, parçamızı bile bulamazlar.

Sağlık ve huzurla kalın.

Unutulan Nostalji: Radyo
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

G-QXXHXL9JW0
Giriş Yap

Haber Kontak ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!