Dilencilerin villası, son model arabası olur mu, demeyin. Bunlar dilenci mafyası, her türlü lükse sahipler. Yaşlı insanları, çocukları dilendirerek her birinden aylık milyona varan miktarlarda kazanç elde ediyorlar. Dilencilerden oluşan kalabalık bir personel grubu çalıştırıyorlar. Kendi işlerinin patronu adamlar. Mutlaka çalışanlara da bir miktar para veriyorlardır. Belki bazı sosyal haklar bile sağlıyorlardır. Paravan şirketler üzerinden her şey yasal olarak görünüyordur.
Kendi başına dilencilik yapanların sayısı daha fazla. Kendilerini engelli gibi göstererek, duygu sömürüsü yaparak büyük miktarda para topluyorlar. Kirden rengi belli olmayan elbiseler, adeta adamların iş elbisesi. Kucağında çocukla dilenmek, kadın dilencilerin eskiden beri kullandıkları bir yöntem. İşyerlerini, evleri kapı kapı dolaşarak dilenenler de var. Evlerden para dışında eski elbise, gıda maddesi toplayıp satanlar var. Elinde çakma bir sağlık raporuyla, ameliyat parası toplayanları herkes biliyordur. Ramazan ayı ve dini bayramlarda dilenci enflasyonu yaşanması, geleneksel bir hale gelmiş. Kazanç fazla olunca meslek haline getirmişler. Anadolu’nun bazı köyleri, dilenci üretim merkezi gibi çalışıyor. Hiçbirisi fakir de değil, köyünde bağ bahçe sahibi her birisi.
İyi giyimli birisini para isterken görebilirsiniz. Başka şehirden geldiğini, zor durumda kaldığını söyler. Memleketine gider gitmez parayı iade edeceğine inandırır. Israrla dilenci olmadığını anlatır. En az bir yol parası ister. Günde kaç kişiden bu şekilde para toplar bilinmez. Ancak kendisine verilen para asla iade edilmez. Bu yöntemle adam, ülkeyi gezer durur.
Türk Ceza Kanununa göre bir insanı dilendirmek suç sayılıyor. Ancak dilencilik yapmak suç değil. Dilencilere Kabahatler Kanunu kapsamında para cezası kesilerek, serbest bırakılıyor. Yapılan bir araştırmaya göre ülkemizdeki dilenci sayısı, 2004 yılında 50 bin civarındaymış. Aradan geçen 20 yılı, nüfus artışını ve sayıları milyonları bulan mültecileri de hesaba katınca bu rakam 100 binin çok üzerindedir diye düşünüyorum.
Yalnız para mı, mevki makam dilenenlerin sayısı da az değil. Likayatı olmayan memurlar, işgal ettikleri makamları çoğu kez yalvar yakar elde ederler. Evim yok, çocuğum çok, maaşım az, duacınız olurum gibi sözlerle amirlerine ajitasyon yaparlar. Ya da siyasilere sağlam bir partiliymiş gibi rol yaparak ve yine bir miktar ajitasyonla isteklerini kabul ettirirler. Ancak bunların bir çoğu bırakın sağlam partiliyi, bir kere bile o partiye vermiş insanlar değildirler. Fikirleri uyuşmayan sendikaya üye olmak, terfi etmenin etik olmayan başka bir yolu.
Bu kadarla kalsa iyi. Adamın oğlu var kızı var. Hatta damadı ve gelini var. Onlara da iş bulunacak, kadro alınacak. Bir aileden dört beş kişi devletten maaş alacak. Diğer taraftan liyakat sahibi memur ezilecek. Kamu personeli sınavında yüksek puan almış çocuklar, mülakatta elenecek. Böylece dilencilerin işi görülecek, amir takımı ve siyasi otorite kendisine itaat edecek kadrolar kuracak.
İhale dilenen müteahhitleri bilen var mı? Elindeki çantayla meclis, bakanlık, genel müdürlük gezip duran zengin dilenciler. Bunlardan bir grup var ki küçük para dağıtıp, karşılığında büyük para kazanan nitelikli dilenciler. Ne şekilde olursa olsun dilencilik, kaynak israfıdır. Yerine göre zaman ve insan kaynakları israfıdır. Millet dilenciliğin her türlüsünden mustariptir. Bir an önce gerekli tedbirler alınarak, milletin parası ve devlet kaynaklarının israfına son verilmelidir.
Sağlık ve huzurla kalın.