Eskiler, bayram terzinin ve berberin bayramıdır derlerdi. Terzi artık bayramlarda umduğunu bulamıyor. Elbise, pantolon, gömlek diken kaç terzi kaldı ki çoğu etek boyu ve pantolon paçası ayarlıyor. Berberler için durum eskisinden daha iyi olabilir. Eskiden yalnız saç kesiyorlardı. Şimdilerde yüze maske yapıyorlar, kaş alıyorlar, ağda yapıyorlar, saç boyasının her türlüsünü uyguluyorlar. Yalnız kadınlar değil, erkekler de aynı işlemleri yaptırıyorlar. Metroseksüel tanımı iyice zıvanadan çıkmış durumda.
Eski bayramlarda baklava börek evlerde hazırlanırdı. Pastanelere fazla bir iş düşmezdi. Şimdi herkes, baklava böreği hazır alıyor. Bayram öncesi pastaneler siparişleri yetiştirmek için çabalıyor. Fiyatlar abartılı olsa da insanlar lüksünden vazgeçmiyor. Hani bir söz var ya; “Yörüğün eşyasını bir katır taşırmış ama keyfini on katır taşıyamazmış.” Onun gibi bir şey.
Çok değil otuz sene önce, giyim mağazaları da bayram üzeri hatırı sayılır satışlar yapardı. Öyle ki mağazalar geç saatlere kadar açık olurdu. İnsanlar kıyafet beğenmek için farklı mağazaları gezerlerdi. Yeni kıyafet, özellikle çocuklar için bayramın vazgeçilmezi durumundaydı. Belki yine öyledir ama kıyafetler artık mağazalardan alınmıyor. Alışveriş siteleri piyasayı ele geçirmiş durumda. Mutlaka bayram münasebetiyle yoğunluk iyice artmıştır.
Son yıllarda bayramlardan en fazla kazanan sektör, kuşkusuz turizmdir. Bayram tatili nedeniyle 110 bin araç kiralanmış. Otellerde doluluk oranı yüzde doksan seviyesini geçmiş durumda. Eski geleneksel bayramlar yok artık. Bayramlar tatil yapmak için iyi bir fırsat olarak görülüyor. Kıyafetler alışveriş sitelerinden, baklava börek pastaneden, yeme içme beş yıldızlı otellerden. Ekmek elden su gölden derlerdi ya bu da onun gibi bir şey. Kurban mı? Afrika’da kesilsin diye bağış yapıyorsunuz. Hem orada fiyatlar bizden çok daha ucuz. Bayramlaşma konusu derseniz, herkes size bir telefon kadar yakın. Herşey iyi de sosyal ilişkiler ziyan vesselam.
Sağlıklı ve huzurlu nice bayramlar diliyorum.