USD33,98
EURO37,67
CNY0,000000
GBP44,73
EURO/USD1,11
BIST9.771,16
Petrol71,06
GR. ALTIN2.727,45
BTC1.853.912,36
Nuri Kaymaz

Yeşilçam’ın Emektarlarından Yılmaz Yalçın ile Kısa Bir Söyleşi

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yeşilçam’ın Emektarlarından Yılmaz Yalçın Kimdir? 

20 Mayıs 2012 Pazar günü İstanbul’da kendisi ile yaptığım bir röportajı olduğu gibi aktarıyorum: 

1957 de Diyarbakır da doğdum… 71 de Kurtalan Ekspresi ile Diyarbakır’dan Haydarpaşa’ya indim. Karlı ve soğuk bir kış gününde İstanbul’a geldim. Bir hemşerimin aracılığıyla İstanbul Sultanahmet’te bir ve otelde bulaşıkçılığa başladım.  

Lokantada bir buçuk sene çalıştıktan sonra ayrıldım çünkü iş yoğunluğundan ellerim şiştikten sonra bıraktım ve İstanbul’a dayanamadım baba ocağına döndüm. Ve yarıda bıraktığım okula döndüm sonra yine terk ettim ve yine İstanbul’a döndüm.  

İstanbul’un suyunu ekmeğini yiyen içen memlekette dururu mu? Tekrar Sultanahmet’e döndüm ve orada bir hemşerim aracılığıyla kebapçıda işe başladım hem bulaşık yıkıyorum hem de ustaya yardım ediyorum. Bir müddet çalıştıktan sonra Cumartesi günü akşamları güzel elbiselerimizi giyip Beyoğlu’na gelirdik. Pazarları da Yeşilçam’da artistleri sanatçıları görmek için gelirdik. Bir sene böyle devam etti.  

Bir bayram günü çalıştığım lokantaya Hüseyin Peyda geldi. Toprağı bol olsun o dönemin en meşhur artistlerinden biriydi. Mezarımı taştan oyun adlı meşhur filmi vardı… Saçları uzundu mavi gözlüydü. Biz işçiler fırının damında yatardık lokantanın sahibinin oğlu merdivenlerden hızlı hızlı inerek bize ‘kalkın oğlum kalkın Hüseyin Baba, Hüseyin Abi gelmiş, görmesin yattığınızı ayıp olur. Zaten sabahın erken saatleriydi meğer ertesi gün bayram orada da güzel kadayıf yaparlardı. Kadayıf siparişi vermeye gelmiş.  

Hüseyin Peyda demesiyle ben yataktan fırladım hemen lavaboya koştum elimi yüzümü hızlı hızlı yıkadım salona çıktım ve çıktığımda patronum ve damadı camın önünde oturmuşlar; Hüseyin Peyda’nın bir elinde puro bir elinde kahve oturmuşlar sohbet ediyorlar. Ben Hüseyin Peyda’yı karşımda görünce hemen eline eğildim. Hüseyin peyda sanki beni yıllar önce tanıyormuş gibi bana sıcak davrandı. Elini enseme vurdu ‘’nasılsın canım’’ dedi…  

Ben de böyle meraklı bakışlarla ona bir soru sordum. Tekrar dedi sor: Abi dedim, Yılmaz Abiyi biliyor musun? O da hafif tebessüm ederek ‘he babam Yılmaz Güneyi kim tanımaz? Yanındakilere dönüp ‘doğulu olup da Yılmaz Güneyi sevmeyen tanımayan var mı? Dedi ve ben o anki duygunun vermiş olduğu bir heyecanla abi beni Yılmaz Güney’in yanına götürür müsün tanıştırır mısın? 

Sonra bir sağa bir sola bakarak ‘’babam Yılmaz Güney Beyoğlu’nda, gelsen görürsün.’’  

Ben biraz daha üsteleyince ‘’yavrum Yılmaz içerde içeride’’ dedi… 

Sonra Sultanahmet’te divan yolunda Yılmaz Güney’in üvey kardeşi Osman ve yeğeni Enver’in oturdukları bir kahve varmış Tunceli’li Kazım’ın kahvesi ve ben o kahveyi en kısa zamanda öğrendim. 

Ben her gün iş çıkışları oradaydım Yeşilçam’ı Beyoğlu’nu bırakıp her gün o kahveye gittim geldim sonra birgün Yılmaz Güney’in yeğeni Enver geldi kahve sahibi kazım abiye ‘bize sağlam güvenilir biri lazım… Kulüpte çalışmak için Kulüp ise Şişli’deki Güney Kulüptü. Kazım abi de beni önerdi…  

‘’Al dağa taşa sür’’ dedi… Sonra ben kulüpte işe başladım… Yıl 1974… Ecevit hükümetinin affıyla Yılmaz Abi cezaevinden çıktı ve ben de Ağa Cami arkasındaki Güney Film de Yılmaz Abiyi görmeye gittim… 

Nuri Kaymaz: Yılmaz Bey ne zaman sinemaya başladınız? 

Yılmaz Yalçın: Zeynep Değirmencioğlu’nun Yayla Kızı filminde ilk defa kamerayla tanıştım. Filmde bir sağa bir sola gittim, tamam dediler sonra sinemaya gittim filmimi görmeye sadece karartımı ve gölgemi gördüm. Kendimi görmedim… 

Nuri Kaymaz: Kaç filmde oynadınız? 

Yılmaz Yalçın: On iki filmde oynadım bunlardan bir tanesi Roman Macar ortak yapımı( Morgen) filminde başrol oynadım Türkiye de gösterildi hakkımda çok yazılar yazıldı ve beğenildi, ayrıca altmış beş yetmiş dizide irili ufaklı rollerde oynadım. 

Nuri Kaymaz: Bu filmde ödül aldınız mı? 

Yılmaz Yalçın: Evet aldım, filmin kendisi altı ödül almıştır, ben de oyunculuğumdan dolayı Selanik 51. Uluslararası Film Festivalinde en iyi erkek oyuncu ödülünü aldım. 

Nuri Kaymaz: Türkiye de yapımcı ve yönetmenler seni dikkate aldı mı? 

Yılmaz Yalçın: Evet çok önemli çok samimi bir soru, şimdi ben nedense anlamadım değerim bilinmedi desem şımarıklık mı olur yerinde mi olur, bilemiyorum. Yeri gelmişken bir şey daha söylemek istiyorum Bulgaristan’lıların yeni bir projesinde bana teklif geldi ve büyük bir ihtimalle yakın zamanda kesinleşecek. Film Kürtçedir. (Halepçe katliamını anlatan) O filmde oynayacağım. Film çok iyi bir proje. Halepçe ve Türkiye üçgeninde olacaktır. Nedense benim ülkemde bana iş yok, haftada 100 yakın dizi var ben şaştım kaldım bu işe. 

Nuri Kaymaz: Peki Yılmaz Bey sende mi sorun var yoksa karşı tarafta mı? 

Yılmaz Yalçın: Tabi çok doğru söylüyorsun ama bu dizileri çeken arkadaşlar çok genç bizi tam tanımıyorlar, birilerin bize önayak olması lazım ki biz rol alalım, oynadığım filmleri de seyrettiklerini de pek zannetmiyorum. 

Nuri Kaymaz: Yılmaz Bey bir projeniz var mı? 

Yılmaz Yalçın: Tabiî ki var…. 

Nuri Kaymaz: Olmasa şaşardım çünkü kime rastlasam herkesin koltuğun altında bir dosya projeyle geziyor ama bunu sizin için söylemiyorum sizi. 

Yılmaz Yalçın: Elbette var konusu 90’lı yıllar da geçiyor, Kürtlere karşı yapılan faili meçhul cinayetleri anlatıyor çünkü akrabalarım da öldürüldü ve hiçbirisinin faili bulunamadı işte böyle bir projem var Nuri Bey. 

Nuri Kaymaz: Teşekkürler Yılmaz Bey. 

Not: Yılmaz Yalçın halen hayatta olup Cerrahpaşa’da Onkoloji Servisinde tedavi görmektedir. Kendisine acil şifalar diliyoruz. Umarız tez zamanda sağlığına kavuşur. 

20 Mayıs 2012 Pazar- İstanbul 

Nuri Kaymaz 

Yeşilçam’ın Emektarlarından Yılmaz Yalçın ile Kısa Bir Söyleşi

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haber Kontak ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!