1938 yılında İstanbul’da Erzincanlı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. İstanbul’da dünyaya gelmesine rağmen ailesi sayesinde yöresinin kültürel özelliklerini de öğrenerek yetişmiştir. 1955 yılında çalışma hayatına atılan sanatçı, aynı zamanda yaşadığı yakın çevresinde bulunan Divriğililer Hanı‘na uğrayarak burada Aşık Davut Sulari, Aşık Daimi gibi önemli Halk Müziği ustalarını tanıyabilme şansına erişmiştir. Sanatçı bağlama çalmayı Murat Koç ve Ali Ekber Çiçek‘ten öğrenmiştir.
1957 yılında Sâdi Yâver Ataman ile Tanışma
Sanatçı, Sâdi Yâver Ataman ile birlikte Halk Müziği ile ilgili çalışmalarını “Bağlamada Tezene Farklılıkları” konusu ile devam ettirdi. Sâdi Yâver Ataman’ın teşviki ile ilk önce “İstanbul Belediyesi Folklor Tatbikat Topluluğu” çalışmalarına katıldı. Bu çalışma kapsamı içerisinde İstanbul Radyosu’nda yayınlanan “Memleket Havaları Ses ve Saz Birliği” programlarına katılmıştır.
1959 yılında radyoda gerçekleştirilen sınavı geçerek “Yöre Sanatçısı” unvanı ile çalıp okuma, 1961 yılında ise Muzaffer Sarısözen‘in başkanlık ettiği bir sınavı kazanarak “Yurttan Sesler” kadrosu içerisinde çalışma hakkı kazanmıştır. Sanatçı yine hocalarının teşvik ve desteği ile 1967 yılından itibaren “Yurttan Sesler” topluluğunda kadrolu sanatçı olarak çalışmalarına devam etmiştir.
Turan Engin sahip olduğu bas-bariton sesi, uzun havalar, deyişler ve semahları söylerken sergilemiş olduğu usta icrasıyla dikkatleri çekmiştir. 45 yılı aşkın sanat yaşamı içerisinde gerek solist olarak katıldığı çalışmalar gerekse yapmış olduğu derlemeler ile Türk Halk Müziğine önemli katkılarda bulunmuştur. Sanat yaşamı boyunca 4 adet 45’lik plak ve 3 adet kaset çalışması gerçekleştirmiştir.
Turan Engin uzun yıllar emek verdiği İstanbul Radyosu’ndan 2002 yılında emekli olmuştur
Sanatçı emekli olduktan sonra da radyo ve televizyon programlarında çalışmalarını büyük bir özenle sürdürmeye devam etmiştir.
Ozanlar, şairler ve diğer türkücü, şarkıcı sanatçılar tarafından çok sevilen bir sanatçımızdı. Hatta vefatının ardından Arapgirli Haşim Koç şunları yazmış ve besteleyip söylemişti:
Baba Turan desem adina senin
Türküler sebeptir şanına senin
Çok sevildin girdin kalbine Ulu Milletin
Adı güzel kendi güzel TURAN ENGİN
Sen rahmetli olsan da kalplerde yaşayacak sevgin
Ecel şerbetini bugün sen içtin
Gitmek için yüzü nurlu pirlerin yanını seçtin
Gitmen erken oldu daha çok gençtin
Adı güzel kendi güzel TURAN ENGİN
Sen rahmetli olsanda kalplerde yaşayacak sevgin
ARAPGİR SAMAHINDA muhabbet eyledin sadık yarinen
Dolular içtin ELA GÖZLÜ PİRİNEN
Engin oldun engin olan gönüllerinen
Adı güzel kendi güzel TURAN ENGİN
Sen rahmetli olsan da kalplerde yaşayacak sevgin…
(24 Temmuz 2006 Pazartesi, Saat 07:55 – İstanbul, Arapgirli Haşim Koç)
23 Temmuz 2006 yılında yaşamını yitiren Turan Engin’i saygı ile anıyor ve selamlıyorum. Sanatçı Türk Halk Müziği alanında unutulmaz ustalar arasında yerini almıştır. Sanatçıya ait bazı derlemeler şunlardır:
”Bana Bu İlmi İrfanı Veren, Vardım Hint Eline, Kadir Mevla’m Senden Bir Dileğim Var, Kirpiklerini Ok Eyle, Şu Sinemde Yârenlerin Sızılar”
Ülkemiz halkının gönlüne oturan Turan Engin‘i bir kez daha anmaktan onur duyurum. Göğü toprağı yıldızlarla dolsun…