Nuri Kaymaz: Kendinizi Nasıl Tanıtırdınız?
Hatice Elveren Peköz: Hatay’ın Alınözü’ne bağlı Yunushan Köyünde doğdum. İlkokulu, Reyhanlı İlçesine bağlı Keli Köyünde okudum. Evli ve dört erkek çocuğu annesiyim. Halen Dörtyol’un bir sahil kasabasında ikamet etmekteyim. Çocukluğumdan bu yana okumayı ve yazmayı çok sevmemden dolayı edebiyat, yaşamımı şekillendiren en önemli etmenlerden biri oldu.
Yazarlar, yaşadığı tarihin tanığını yapar. Belik de bu düşünüşle yaşadığım tarihin tanıklığını yapıyorumdur.
Nuri Kaymaz: Hem yazar, hem Yazı Atölyesi edebiyat web sitesi editörü olarak yaşadığınız zorluklar nelerdir?
Hatice Elveren Peköz: Öncelikle belirtmeliyim ki bir Web site yöneticisi, kendi alanında (edebiyat dahil) bir ansiklopedi yazarı sayılır.
Elbet her işte olduğu gibi web site yönetimin de artı ve eksileri var. Birçok işte olduğu gibi web site yöneticisi de masa başında çok fazla zaman harcamak zorunda. Gelen maillere yanıt vermek, içeriklerini hazırlarken yazım hataları ve denetimini yapmak, görsellerin montajı, boyutlandırmak, yeniden adlandırmak, etiketlemek için de zaman harcamanız gerekli. Ayrıca web site panel yönetimine sahip bir servis seçmeniz, HTML oluşurken görsel yüklemeye kadar pek çok işlemi bu panel üzerinden yapmanız gerekli. Zira sitenizin içeriği, görünümü, tasarımıyla bize sunduğu kullanıcı deneyimle panelde yapılan işlemlerle belli bir kararlılıkla konumunuzu belirlenir.
Bir web site yöneticisi; edebiyat alanında temel bir birikimi olmalı. Öncelikle sayfanın kullanıcı ihtiyaçlarına cevap verecek nitelikte hazırlamalı. Bu aşamada sonra sitenin teknik yapısını iyi oluşturmalı, yayınlanacak içerikleri, yazım hataları dahil titizlikle değerlendirmeli. İlk amaç olarak edebi değeri olan içerikleri alıp planlama yapmalı. Sitenize giren okurlar, burada iyi bir deneyim yaşaması, aradıklarını bulabilmesi önemli. Aynı zamanda yayının akışı sırasında, birçok konuda bilgi sahibi olmayı zorunlu kılan bir iştir.
Yaşamın akışı sırasında, bazen sağlık sorunlarınız olabilir. Başta iş ve ev hali ile insanî nedenlerden dolayı bilgisayar başından kalkabilirsiniz. Böyle anlarda bile gelen mail akışını takip etmeye, yanıtlamaya devam etmelisiniz. Bir şekilde birçok sayıda insana hitap ederken, birçok farklı etmenin aynı anda kontrol altında tutmanız, öncelikle dikkat gerektiren işlemler arasındadır.
Güzel yanı, birçok yazar ve aydın insanla diyalog halinde olurken sürekli bir şeyler öğreniyorsunuz. Başta belirttiğim gibi özellikle edebiyat alanda siz bir üniversitedeymiş gibi gelen özgün içerikler üzerinde çalışırken, aslında çalıştığınız alanda online olarak da birer ansiklopedi oluşturuyorsunuz
Nuri Kaymaz: Çok sorulan ve çok konuşulan klişe bir soru. ”Sanat sanat için mi?”
Hatice Elveren Peköz: Sanat, İnsanoğlunun varoluşundan beri kendini iç dünyasında şekillenen, çok renkli bahçelere açılan pencerelerdir. Sanatın ilk doğuşunu, taş tabletlere kazınan resim ve yazıtlarda görürüz. Sanatçı, yüzyıllar sonrasına seslenen, mesaj verebilen, yaşadığı çağın tarihi tanıklığını yapan çevrimiçi bir mikroçiptir.
Nuri Kaymaz: Yazarken nelerden ilham alıyorsunuz?
Hatice Elveren Peköz: Kendimi bildim bileli özgür bir kalemin ucunda çiçekler açtırmak istiyordum. Beklide bundandır Akdeniz’in en uç kesiminde, Altınözü’ne bağlı Yunushan köyünde doğdum. Oysa bize anlatılan büyülü masallarda, iyiler sabitliğini koruyamıyor kötüler hep değişkendi. Böylece yaradılışın gizini merak etmeye başlamıştım. Ayrıca baskıcı bir çevrede büyürken, içimde gelişen gizli bir başkaldırıyla, kâğıtla kaleme sarıldım.
Bazen bir kuş ötüşünde, çocuk sevincinde, bir kadının hüzünlü bakışında, işsiz bir adamın umutsuzca başını eğişinden bile yüzlerce hikâye çıkar. Kısaca iyi ile kötü arası gelgitlerde olan bir dünyada, iyi ve güzelden yana olan tavrınız nettir. Aynı duygu bölünmeleri yaşayıp aynı kararlılıkla yazarken, toplumları barışa çağıran bir hisse kapılıyorsunuz.
Nuri Kaymaz: Yazar olmak isteyen birine tecrübelerinize dayanarak neler önerebilirsiniz?
Hatice Elveren Peköz: Yazar olmak isteyenlerin öncelikle iyi bir okur, gözlemci olması gerekil. Okumayan kişilerden, tesadüfen bir iki satır güzel cümle çıkarabilir, ama bunları destekleyecek hikâyeleri, fikirleri bütün halinde ortaya dökmesi zor olur.
Öncelikle iyi bir okur iseniz belli bir birikiminiz varsa kurguladığınız bir hikaye, bir öykü olsun yazabilecek kabiliyetiniz olacaktır. Bu gibi özellikler genelde ünlü olmuş, çok satan yazarlar da var. Bunların çoğu ısmarlama yazılar değil, genelde kendi özgün eserlerini ortaya koyar. Kısaca bazı konularda anlatabilecek bir hikâyeniz, anekdotunuz olması lazım.
Bir metin veyahut bir şiir yazıldığında, o anın heyecanına kapılıp hemen paylaşmamak gerekli. Ne yazarsanız yazın, demlenmesi için bir süre bekletip yeniden gözden geçirilmelisiniz. O an, yaptığınız hataları görmeniz olanaklı olacaktır.
Nuri Kaymaz: Yazarlığa başlamanızda neler etkili oldu, nasıl başladınız?
Hatice Elveren Peköz: Yazarlık aslında bir işçilik, bir tür ağır yazı hamallığı. Yaşadığınız coğrafya, tabularla çevrili bir ortamlar, yaşama bakış açınızı belirler. Böyle zamanlarda belli başlı bir çıkış yolunuz yoksa bu etmenler yazma nedeniz olur. Sanırım bende daha çocuk yaşlarda dünyaya farklı bir pencereden bakmaya başlamıştım. Kapalı bir ortamda büyürken, bir çıkış yolu aradığım zamanlarda sığındığım ilk liman, bir kalemle kitaplarım oldu.
Zamanla okudukça öğrendim ki bilgi ve deneyim çok önemliydi. Bu iş, suya yazı yazmak gibi değildi. Zira yazmak, başlı başına bir matematik işidir. Bir nevi duyguların bilinçaltından dışavurumudur. Zaman, mekân, karakter üçlüsü arasında gidip gelirken her cümleyi mantıklı bir şekilde kurgulanması, heyecan verici şekilde eksi ve artılarıyla kırılıp bölünmesi, ayrıntıları doğru yerde verebilmesi önemliydi. Zaman ve mekânları değiştirirken hikayeyi film şeridi gibi ileri geri sarmak, oluşturduğunuz kurgu ve karakterleri bir konunun parçası ile ilişkilendirmek eğlenceli bir iştir. Sonraları “içinizde tutamadığınız, dizginleyemediğiniz duygular yazıya döküldükçe artık yazdıklarınız size ait değildi.
Kısaca içinizde coşkulu akan bir çağlayanın önüne set çekmek, kolay değildir. Diğer yanda kurduğunuz küçücük düş dünyanızdan bir çıkışla kendi iç dünyanıza doğru başlayan bir yola çıkıyorsunuz. Bu yol, heyecan dolu bir yolculuğa çıkışın ilk adımlarıdır.
Nuri Kaymaz: zaman ayırıp yanıt verdiğiniz için teşekkürler.
Hatice Elveren Peköz: Aradığınızda, “100 kadın ve 1000 yazarla röportaj yapmayı plânlıyorum” dediğinizde, bu çağrıya yanıt vermemek olmazdı. Nedeniyle, başta Yazı Atölyesi sahibi gazeteci yazar Dursaliye Şahan’a, Yazı Atölyesi’nin yazar ve şairleri adına asıl ben, onlar adına size teşekkür ederim.
Çok teşekkür ediyorum Hocam,
Güzel bir paylaşım olmuş..
Elinize, emeğinize sağlık
Biz teşekkür ederiz size ve Nuri Kaymaz’a ağzınıza yüreğinize sağlık.