Anadolu’da özellikle Orta Asya ve Ortadoğu Kültürlerinde geçmişte var olan hatta bir çoğuna hala inanılan Halk İnançlarından en önemlilerini derledik. Yazmadığımız veya sizin bildiğiniz başka inançlar, ritüeller var ise yorumlarda belirtiniz.
- Ziyaret yerlerindeki ağaçları kesenler çarpılır.
- · Türbeden dışarıya bir şey, bir nesne götüren kişiler çarpılır.
- · Mezarlığı parmağı ile işaret etmek iyi değildir. Parmakları ile işaret eden kişilerin parmakları kurur.
- · Kurban kesilirken hayvan dilini dışarı çıkarırsa kurban sahibi o yıl içerisinde ölür.
- · Bir çocuk sürekli ağlarsa o evde mutlaka ölüm meydana gelir.
- · Ölüye talkın verilirken can gelir, kalkmak ister, başını tahtaya çarpar. O zaman ölü “eyvah ben ölmüşüm” der.
- · Ölen bir kişinin etleri ölümünden 40-52 gece sonra kemiklerinden ayrılır. Ölünün etleri kemiklerinden kolay ayrılsın diye o gece evinde dua edilir.
- · Bir kişi gömüldükten sonra ruhu 7 gün evini ziyaret eder.
- · Ayakkabı çıkarıldığında ters dönerse, ayakkabı sahibinin tez vakitte öleceği düşünülür.
- · Rüyada ölü görmek diriye işarettir, misafir gelir.
- · Yatarken çorapları baş tarafa koymak iyi değildir, insan çabuk ölür.
- · Eve ölü girmesi iyi değildir, eve dışarıdan ölü getirilirse o evden birbiri ardı sıra üç ölü çıkar.
- · Resim yapmak günahtır, resim yapan kişi ahrette ona can verecektir.
- · Resim olan yerlerden melekler kaçar.
- · Ölünün elbiseleri ölü yıkayıcılarına verilir.
- · Mezarlıktan ağaç kesilmez. Ağaçta cin olduğuna inanılır.
- · Mezarlıkta yatılmaz.
- · Gece ölen kişinin üzerine sabaha kadar bıçak konulur.
- · Mezara toprak atılırken elden ele kürek verilmez.
- · Yoğurdun güzel olması için mezardan çırpı toplanarak kaynayan sütün altına atılır.
- · Kırık ayna uğursuzluktur.
- · Ölünün yıkandığı evde üç gün ışık yanar.
- · Baş sağlığına gelen kişilerin ayakkabıları ters çevrilmez.
- · Mezar kazıcısına para verilmezse ölünün rahatsız olacağına inanılır.
- · Ezan okunurken bacak bacak üstüne atılmaz.
- · Mezarlıktan taş, toprak alınmaz.
- · Köpek uluması ölüme işarettir.
- · Ölü gömülene kadar ev süpürülmez, çamaşır yıkanmaz, eve su getirilmez.
- · Mezarlık genişletilmez, çünkü ölü sayısı artar.
- · Ölünün elbiselerini giyenin ömrü uzar.
- · Ölü bulunduğu odadan yıkanmaya götürülürken yatağına bir baş soğan konur.
- · Kefen makasla veya bıçakla kesilmez.
- · Ölü evden çıkarılmadan üzerinden kedi atlarsa ölünün hortlayacağına inanılır.
- · Evde namaz kılınırken seccadenin önünden bir hayvan geçerse namaz bozulur.
- · Kırda namaz kılınırken namazdan önce bir taş veya sopa dikilir.(Öne hayvan geçmemesi için)
- · Mezarlıkta sigara içilmez.
- · Saz çalanın babasını mezarlıkta kediler tırmalar.
- · Bir kimsenin bitlenmesi yakın zamanda öleceğine işarettir.
- · Ölü olan evin komşuları evlerindeki suları dökerler. Aksi halde birbiri sıra ölümler meydana gelir.
- · Yatak katlanırken baş tarafından katlanmaz, ayak tarafı önce katlanır. Baş tarafından yalnız ölünün yatağı katlandığı için o yatakta yatan kimse ölür.
Hayvanlarla İlgili Halk İnançları:
- Ev yılanı o evin bekçisidir.
- · Yılan öldürülüp, suya atılırsa ve yılan suda kaybolursa yağmur yağar ve durmaz, seller olur.
- · Kurt uluyunca ya ayaz olur ya kar yağar.
- · Bir evin önünde baykuş öterse, o evde biri ölür yada bir yıkım olur.
- · Kurtlar uluyunca inekleri yemesinler diye gökten ağızlarına yiyecek düşer.
- · İnek doğurunca eve ağır bir şey alınırsa yada ağır bir şey kaldırılırsa ineğin sütü kesilir.
- · İnek ilk yavrusunu doğurduğu zaman onun “ağız”ı (ilk sütü) evden çıkarılmaz, aksi halde ineğin sütü kesilir. Sütün içerisine kömür atılıp öyle verilir.
- · İneğin sütünü yere sağmak iyi değildir, hayvan hastalanır.
- · İlk yaylaya çıkışta sığırların ortasından bir yabancı geçerse sığırlar hamile kalmaz, doğum yapmazlar.
- · Bir kimsenin önünden kara kedi geçmesi uğursuzdur.
- · Baykuş ötmesi uğursuzluktur, yanan bir odun alınarak baykuşa atılmalıdır.
- · Bir kişinin önüne tavşan çıkması uğursuzluktur, mümkünse gidilen yoldan geri dönülür.
- · Çakal uluyunca yere tükürmek gerekir, yoksa insanın başına bir yıkım gelir.
- · Çakal ulumaya başlayınca hava açacak, günlük güneşlik olacak demektir.(Bir başka inanca göre yağmur yağarmış)
- · Bir kişi gerdeğe girmeden önce yanlışlıkla kediye basarsa başarısız olur.
- · Bir evin önünde karga öterse o eve haber gelir.
- · Rüyada akrep görmek iyidir.
- · Kedi ile aynı yerde yatmak doğru değildir. Kedi insanın ruhunu çalar, ömrünü kısaltır.
- · Karga öttüğünde kar yağacağına inanılır.
- · Köpeğin vakitsiz, gece havlaması, horozun vakitsiz ötmesi, öküzün gece böğürmesi kötü şeylere işarettir.(Düşman saldırısı, deprem, doğal afet vs.)
- · Köpek havaya doğru bakarak havlarsa kan dökülecek demektir.
- · Güvercin, kumru, kırlangıç, leylek öldürmek günahtır.
- · Kuzular satılıncaya kadar yabancılara gösterilmez.
- · Avlanan hayvan başkasına verilmez, verilecekse karşılığında demir para alınır.
- · Yılan görmek uğurludur.
- · Keklik görülmesi uğursuzluktur.
- · Ezan okunurken köpek uluması uğursuzluktur.
- · Horoz öttüğünde yağmur yağar.
- · Baykuşun bir eve konması o ev için uğursuzluktur.
- · Tavuğun horoz gibi ötmesi uğursuzluktur, öten tavuk kesilir.
- · Kediyi Hz. Ali sıvazladığı için hiçbir zaman sırtüstü düşmez.
- · Kesilen kurbanın kemikleri kırılmaz.
- · Kurbanın kanı ve kemikleri gömülür.
Ocak ve Ateşle İlgili Halk İnançları:
- Ateşe tükürmek, ateşe sövmek, ateşe tırnak atmak, su dökmek uğursuzluk getirir.
- · Sabah evinden başkasına ateş verenin ocağı söner.
- · Ateş yanan yere cinler giremez.
- · Ateş sönünce cinler, periler ocak başına toplanır.
- · Ocağın üstünü boş bırakmak uğursuzluk getirir.
- · Sacayağının birdenbire devrilmesi evin başına bir yıkım geleceğini gösterir.
- · Sacayağı boş bırakılırsa şeytanlar yemek pişiriyor denir.
- · Sacayağı boş bırakılırsa o evde ölü suyu kaynar.
- · Tencerede su boşu boşuna kaynarsa düşmanlar çoğalır.
- · Akşam ateşle oynayan çocuk gece altına işer.
- · Akşam evden dışarı ateş verilmez.
- · Lamba yakılmayan evin ocağı her vakit kararır. Aynı zamanda ev sahibinin öldükten sonra mezarı da karanlık olur.
- · Hastalanan hayvanları ateşten geçirmek iyidir.
- · Ateşi söndürmek için su dökülmez, ateş toprakla örtülür.
- · Ateş çok önceden sönmüş olsa dahi külün yanında yatılmaz. Külde cin ve şeytanın oynak yaptığına inanılır.
- · Külün üstüne su dökülmez, işenmez.
- · Gece kül dökülmez, evin bereketi kaçar.
- · Hayvan ve insan pisliğinin üstüne kül dökülmez.
- · Yağmurun dinmesi için avluya sacayağı atılır, sacayağının ortasına da bıçak saplanır.
- · Sönmüş ocağın yanında yatmak günahtır.
- · Gece külün yanından geçilmez, üstünden atlanmaz, şeytan gelir.
- · Ateşin çıkardığı ses, ateşi yakan kişi hakkında dedikodu yapıldığına işarettir.
Tarım ve Bitkilerle İlgili Halk İnançları:
- Karaağaçtan düşen yaşamaz.
- · Karaağaçtan beşik, sandık yapılmaz.
- · İncir ağacının altında uyuyanları şeytan alır götürür.
- · Ceviz ağacının altında yaşayanları şeytan alır götürür.
- · Tarlada zina yapılırsa bereket olmaz.
- · Üzümün tanesini, karpuzun sap kısmındaki kabuğunun içini yiyenler yetim kalır.
- · Zeytin kutsaldır.
- · Ulu ağaç altında tek başına uyumak iyi değildir.
- · Ekin ekili tarlada işenmez, cinsel ilişkide bulunulmaz.
- · Ekin savrulurken harmanın içerisinden geçilmez, geçilirse harmanın bereketi azalır.
- · Ekin ekmeye, ekin biçmeye giden kimselerin önceden yıkanması, abdest alması uğur getirir.
- · Ceviz ağacının gölgesinde yatan kişi beceriksiz, başarısız olur. Ceviz ağacı çevresinde olup biten her şeyi resim gibi işlermiş. Kesildiği zaman urlarındaki işaretlerle tüm gizlilikleri açığa çıkarırmış.
- · Çocuğun bezleri yabani ağaca asılırsa çocuk yabani olur.
- · Nar tanelerini yere dökmek günahtır, nar cennet meyvesidir.
- · Yoğurt veya süt dışarıya verilirken üzerine üzerlik, kömür, yeşil yaprak konulmazsa ineğe nazar değer.
- · Dut ağacı dibinde yatmak, oturmak doğru değildir, cin çarpar.
- · Hamur yoğururken dışarı hamur sıçrarsa misafir gelir.
- · Su kabağının çok olduğu evde ölüm olayı da çok olur.
- · Buğday çok olan evde ölüm az olur.
- · Tarla sınırında uyunduğunda insanı ağırlık basar, çarpılır.
- · Zeytin ağacının altında uyunduğunda insanı ağırlık basar.
- · İncir ağacının altında yatan insanı ağırlık basar.
Doğum ve Kırkla İlgili Olan Halk İnançları:
- Kırklı kadın evden fazla uzaklaşmaz.
- · Kırklı kadın gece evinden dışarıya çıkmaz.
- · Kırklı bebeğin başının altına Kuran, muska, makas, bıçak, çörek otu konulur.
- · Kırkı çıkmamış kadın cinsel ilişkide bulunmaz.
- · Kırklı kadının yattığı odaya kibrit ve süpürge konulur.
- · Kırklı kadın gece yalnız bırakılmaz.
- · Kırklı kadın kırkının çıkacağı gün üç yakın komşuya gider, daha sonra evden uzaklaşabilir.
- · Kırklı kadınlar ve bebekleri birbirleriyle karşılaştırılmaz.
- · Kırlı çocuğu görmeye gelen kişi, kırk basmaması için demir veya kağıt para verir.
- · Kırklı çocuğun yanına kedi ve köpek sokulmaz, aksi halde “al” basar.
- · Kadın ve geyik kırlı olursa karşılaştırılmaz, aksi halde kırları karışır. Geyik yedi yılda bir yavruladığından kadının da yedi yıl çocuğu olmaz.
- · Kırklı çocuk yalnız bırakılacağı zaman başucuna bıçak, soğan, sarımsak bırakılır.
- · Üzerinde para yada altın bulunan bir kişi kırklı çocuğun yanına sokulmaz. Eğer çocuğun yanına gelirse para veya altın, çocuğun başucunda ir süre bekletilir.
- · Kırkı çıkmamış kadın bir eve gittiğinde mersin yaprağı batırılmış suyu gittiği eve döker, daha sonra eve girer.
- · Gelin alayı kırkı çıkmamış kadının evinin önünden geçerse gelinin çocuğu olmaz.
- · Kırkı çıkmamış kadının bulunduğu eve değirmenden un getirilmez.
- · Kuzular kırkları çıkıncaya kadar kimseye gösterilmez.
- · Kırklı kadının başucunda gece ışık yakılır.
- · Kırklı çocuğu olan iki kadın iğne değiştirir, yoksa kırk kalkmaz.
Derleyen: Nuri Kaymaz