XM7 Piyade Tüfeği Nedir?
XM7, eski ismiyle XM5, Sig Sauer firmasının Amerikan Ordusu için Sig MCX Spear üzerinden geliştirmiş olduğu 6.8x51mm SIG Fury adında yepyeni bir kalibrede, gaz pistonlu bir piyade tüfeğidir. Next Generation Squad Weapon (NGSW) Programı kapsamında geliştirilen bu tüfeğin amacı. ABD nin Vietnam savaşından beri kullandığı M16 ve M4 tipi piyade tüfeklerinin yerini almak ve asimetrik harpten konvansiyonel harbe geri dönüşün bir parçası olarak Çinlilerin kullandığı balistik yelekleri delebilecek bir kalibreye geçmek.
Tasarım ve özellikleri
Kalibre
Bu yepyeni kalibre yepyeni teknolojilerle geliyor ve önceden 60.000 psi olan patlama basıncını 80.000 psi değerlerine çıkaran prinç ve çeliği bir arada kullanan patentli kompozit kovan, yüksek basınçtan kaynaklanan kovan yarılmalarını önlerken princin hafifliğini devam ettiriyor. Ortaya çıkan fişek G3 ve MPT-76 da kullanmakta olduğumuz 7.62 NATO fişeğinden boyut olarak daha küçük olmasına rağmen çok daha güçlü. Yapılan testlerde Çin ve Rus ordularının kullandığı bütün balistik yelekleri delebildiği görülüyor. Bu gücüne rağmen ince kovanı sayesinde 30 lu şarjörlere imkan sağlıyor.
Tüfek ve Susturucu
Dünyada ilk kez susturucu ile birlikte birliklere verilecek olan XM7, Susturucu hariç 3.8 kilogram gelirken, susturucuyla birlikte yaklaşık 4.46 kilogram geliyor ve susturucu takıldığında uzunluğu 914 milimetreye çıkıyor. Oldukça büyük ve çok güçlü bir tüfek olmasına rağmen bu kadar hafif olması hatırı sayılır derecede bir geri tepmeyle sonuçlanmış. Yeni 3 boyutlu yazıcılarla üretilen susturucunun muharebe sahasında askerin komutanın sesini duyabilmesini sağladığı ve gaz piston sistemini negatif bir şekilde etkilemediği vurgulanıyor.
Optik
Bütün bunlar Vortex tarafından geliştirilen entegre lazer mesafe ölçerli, balistik bilgisayarlı, değeri tüfeğin birkaç katı olan çok gelişmiş bir optikle tamamlanmış. XM157 1-8×30 değişken yakınlaştırmalı optik selefi 6x sabit yakınlaştırma sunan ACOG un çok üzerinde kalite ve esnekliği yüksek teknolojiyle birleştirmiş. Entegre elektronikler nişangahı otomatik olarak sıfırlıyor ve ilk atışta vurma oranını arttırıyor.
XM250 Hafif Makinalı Tüfek
Tabii ki bu tüfeğin yanında sadece bir tüfekle hizmete girmesi beklenemezdi, XM250 hem M249 hem M240’ın yerini alacak şekilde tasarlandı. Sadece 5.9 Kg ağırlığındaki bu inanılmaz hafif makinalı tüfek susturucu ve bipodla birlikte 6.6 Kilo ediyor. Alman Mg5 gibi farklı atım hızları sunmayan platform dakikada 780 atıma sabitlenmiş Dakikada 1200 atıma yaklaşan MG3 ten oldukça uzak.
Amerikan ordusu toplamda 107.000 XM7 ve 13.000 adet XM250 sipariş etmiş durumda. Bunlar çoğumuzun 2. dünya savaşı filmlerinden tanıyacağı 101. Hava İndirme Tümeninden (101st Airborne) başlayarak askerlere dağıtılmaya başlandı ve böyle dört farklı tümende aktif olarak kullanılıyor.
Türkiye Açısından Alınabilecek Dersler
XM5 yalnızca yeni bir tüfek değil, modern teknoloji ve gelişen tehdit algılarının ciddi bir analizi sonucu oluşturulmuş fişekten optiğe, makineli tüfekten sustrurucuya bütün bir savaş sistemi ve 5,56 NATO standardının sonunda çöpe gittiğinin göstergesi.
Bu proje yıllardır büyük miktarda üretim yapan ve ABD’de sivil piyasaya silah satan fakat özgün tasarım geliştirme konusunda kısır Türk silah sanayii açısından bazı dersler içeriyor.
- NATO standardı kalibrelere mahkum olmak zorunda değiliz.
1974 Kıbrıs Barış Harekatından beri kullandığımız 7.62×51 NATO kalibresi hiçbir zaman ihtiyacımızı tam olarak karşılamadı. Kendi çevremizdeki tehditleri göz önüne alarak, kendi askerimizin çatışması en olası menzillerde etkili, kendi kalibremizi geliştirebiliriz. - Tüfek artık tek başına yeterli bir sistem değil.
Teknolojide son yıllarda yaşanan gelişmeler sonucu artık optik nişangahlar tüfeklerin önüne geçmiş durumda. Artık kendi tüfeğimizi üretmek yetmiyor, kendi optiklerimizi üretmeye başlamak zorundayız. Belki ASELSAN veya TÜBİTAK SAGE benzeri bir kurum, belki savunma bakanlığına bağlı bağımsız bir enstitü altında kendi teknolojimizi geliştirmeliyiz.
6.8 Sig Fury’nin yeni bir NATO standardı olup olmayacağı şimdilik bir muamma ancak er ya da geç bizim envanterimize de girecektir. Umarım yıllarca uzaktan izleyip sonra hep yaptığımız gibi “M7 güzel tüfekmiş” deyip bu tüfeği lisans altında üretmeye çalışmak veya klonlamak yerine tüfeği değil proje yönetim şeklini alırız.
Yıllardır dağlarda canını dişine takarak mücadele eden kahraman Türk askeri, ihtiyaçlarına en iyi şekilde cevap veren ekipmanı hakediyor.
Yazımı buraya kadar okuyan herkese teşekkürler.