G-QXXHXL9JW0
USD36,43
%0.37
EURO38,15
%-0.2
EURO/USD1,05
%-0.4
BIST9.602,16
%-2.09
Petrol74,43
%-2.68
GR. ALTIN3.438,07
%0.26
BTC3.524.969,52
%0.04
Destina
  1. Haberler
  2. Kültür & Sanat
  3. Sevmenin Dilsiz Dil Hali

Sevmenin Dilsiz Dil Hali

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

“Bir erkeğe, bir kadının ölüsünü koskoca bir dağdan aşağı sürükleten sevgi, nasıl bir sevgidir ki?”

 Çok seviyorum, birden fazla konunun işlendiği katmanlı kitapları okumayı ve bunları paylaşmayı. “Seni İçime Gömdüm” bunlardan biri. Son derece naif, yalın, akıcı bir dille yazılmış bir kitap.

Bir “Aşk ve Ayrılık” romanı. Meksikalı kahraman Kabrero, tüm baskılara ve engellere rağmen aşık olduğu Kızılderili kadınla evlenir. İki yıl herkesten uzak, dağlarda yaşarlar ve kadın ölür. Kabrero, kaybettiği karısının ilk karşılaşmada da hasta olduğunu bilir. Memesinin altında bir yarası vardır; ve işte tam da bu yaraya vurulmuştur. Birini yarasıyla, eksiğiyle sevmenin, o yaranın büyüyeceğini, seni mahvedeceğini bile bile korkusuzca, fedakarca sevebilmenin romanıdır. Güzel olanı herkes sever sonuçta.

Dağlık alanda karısını gömecek yer bulamadığı için büyük bir çaresizliğe kapılır ve sırtlandığı karısının cesedini gömebilmek için akıl almaz mücadeleler verir. Aşkı diğer yanıyla anlamlı kılan da verdiği bu mücadeledir; emektir, büyük bir başkaldırıdır. İçinde taşıdığı sevgi, gözlerine ürkütücü bir görsellik katar ki, “Bir erkeğe, bir kadının ölüsünü çetin koşullar eşliğinde koskoca dağdan aşağı taşıtan sevgi, nasıl bir sevgidir ki?” dedirtir. Öleni sırf gömebilmek için girdiği bu çetin savaş, karşılık beklemeden sevmenin de ta kendisidir. Karşılıksız emeğin, içinde taşıyabilmenin, minnet duygusunun da işlendiği bir romandır. Bugünün insanında da ölmeye yüz tutmuş birçok değeri barındırıyor.

Duygularımızla yaşayıp deneyimliyoruz hayatı. İçinde birçok değeri barındıran aşkın günümüz dünyasındaki tanımı ve yaşam şekli çok farklı artık. Çok kaotik, koflaşmış… Büyüsü eksik, mücadelesi yok, derinliği yok; atılan havlu sayısı çok, kolayca vazgeçiyoruz. Her şey çok serbest ve kolay erişilir olduğu için de anlamlı, değer katan, çoğaltan bir olma halleri yok. Tüketim kültürüne esir olmuş, doyuma ulaşmamış ve eksik kalmış ruhların “mış gibi” halleri var. Daha çok köleliğe iten, düşünmemizi, irade göstermemizi engelleyen teknoloji, sosyal medya, televizyon bizi her türlü şekillendiriyor zaten. Duygularımız, düşüncelerimiz, ilişkilerimiz toplumsal koşullar tarafından belirleyici. Kafalar fazlasıyla hapis maalesef ve içimizdeki sahici insanı ezip yok ediyor. Sevmeyi bilmeyen, sevmeyi kurallara ve düzene uymak sanan koyunlaşmış bir algı var. Haz ve arzu peşinde olmak esas sadece. Oysa insan, kendi varlığını ortaya koyabilmek için bir ötekine ihtiyaç duyar.

Kitaptaki kahramanımız, vahşetin hüküm sürdüğü bir toplumda şefkatli, ince bir aşkın etkisiyle bütün bir dünyayı alır karşısına; çünkü hissettiği aşk, bu gücü verir kendisine. Ciddi bir başkaldırı hikayesidir aynı zamanda roman. Tek başına göğüsler, tüm toplumsal normlara, geleneklere, dinsel öğretilere, ırkçılığa karşı durmayı. Sürü mantığına sahip olmaması, yalnızlığa mahkum eder pek doğal olarak kendisini.

Kitap, bir başka yanıyla kendine yolculuğun da hikayesidir. Bir kaybın o sarsıcı etkisiyle doğayla, karşılaştığı haydutlarla içsel bir süreç ve hesaplaşma yaşar. Kendine tırmanır; babasının annesini kaybettiğinde hissettiği acıyı anlar, abisiyle yengesinin sevgisiz birlikteliğini mezarlığın insanı ürperten buz gibi havasına benzetir. Karısını çok sevdiği halde ona “seni seviyorum” demediğini fark eder. Hissettiklerinin kelimelerde köreldiğini, dilinin ucuna gelen her duyguyu içine hapsettiğini, anlamın böylece sevgiyle daha da çoğaldığını anlar. “Seni İçime Gömdüm,” der; hem bedenen hem de ruhen, acıyı dönüştürmek ve kalbine sahip çıkmak adına.

Önümüz bahar. Doğa, renkleriyle, çiçekleriyle, böcekleriyle kendini yenilemeye duracak. Bir bilinmezden bir bilinmeze gidiyoruz. Üzerimize düşeni yapmalı; ilişkilerimizde sevgiyi, iyi olmayı çoğaltmalıyız. Dilsiz dil, eyleme dönük hallerimizle. Sevgiler.

Gazetenin dipnotu: Ana görsel Destina’nın fırçalarından çıkan bir tablodur. Haberkontak.

 

Sevmenin Dilsiz Dil Hali
Yorum Yap
Giriş Yap

Haber Kontak ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!