* ”Basın, hükümetlerin siyaseti üzerinde geniş ölçüde etki yapan büyük bir kuvvettir.
Mustafa Kemal Atatürk (Cumhuriyet gazetesi, 31.10.1930)
Haber Kontak gazetesi olarak, Halk TV’den gazeteciler Barış Pehlivan, Serhan Asker ve Seda Selek’in gözaltına alınmasını şiddetle kınıyoruz.
Bu üç değerli gazetecinin yanında olduğumuzu, basın özgürlüğünün savunulması adına mücadelemize devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz!
Basın özgürlüğü; halkın gerçekleri öğrenmesinin teminatı ve demokrasinin olmazsa olmazı olarak kabul edilmektedir. YASAMA – YÜRÜTME – YARGI olarak güçler ayrılığı ilkesine dayanan demokratik yönetim biçimlerinde MEDYA; Dördüncü Kuvvet olarak tanımlanmaktadır. Bu tanımın arkasında yatan ilke ise basının kamu adına görev yapma özelliğinden kaynaklanmaktadır: Buna kısaca KAMUOYU’NU AYDINLATMA görevi de denilmektedir.
(KAMUOYU: ‘’Halkın benimsemiş olduğu ve halkı bütünüyle ilgilendiren ortak görüş olarak ifade edilmektedir. Bu durum özellikle bir devlet içerisindeki halkın çoğunluğunun sağladığı ortak görüş olarak da anlatılır. Özellikle Cumhuriyet ile yönetilen demokratik bir yapıya sahip ülkelerde kullanılan bir sistem olarak ön plana çıkmaktadır. Bu doğrultuda kamuoyunun ne düşündüğü ve ortak olarak ne karar verdiği en önemli unsurdur.’’ TDK’da‘’halk’’ terimi olarak ta karşılık bulmaktadır.)
Tabii ki; kamuoyunu aydınlatmada gazetecilere ve medyaya düşen görev de tarafsızlık ilkesiyle hareket etmek olmalıdır. Tarafsızlık ilkesi ise; olayları manipüle etmeden, hiçbir kimsenin çıkarına hizmet etmeyen, sadece kamu yararı, yani halkın faydasını gözeten bir gazetecilik ve yayıncılık anlayışıdır.)
Ancak, günümüzde bu özgürlüğün ciddi bir tehdit altında olduğunu görmekteyiz. Sadece Türkiye’de değil demokrasinin beşiği dediğimiz batılı ülkelerde de çoğu kez de para ile satın alınan medya organları veya gazeteciler iktidara veya çıkar odaklarına hizmet edebilmektedirler.
Türkiye’de ise gazeteciler, sadece mesleklerini icra ettikleri için değil, aynı zamanda güvencesiz çalışma koşulları, ekonomik zorluklar ve sansür gibi sorunlarla da mücadele etmek zorunda kalıyorlar. Gazetecilerin üzerindeki baskılar, sadece bireysel hakları değil, aynı zamanda toplumun haber alma hakkını da tehdit etmektedir. Ne yazık ki medyamız; YANDAŞ VE MUHALİF MEDYA olarak ikiye ayrılmış durumdadır.
Gazetecilik Sadece Bir Meslek Değil, Toplumsal Bir Sorumluluktur!
Gazeteciler, toplumun aydınlatılması için kritik bir rol üstlenmektedir. Ancak, gazeteciler, yazdıkları haberler ve yaptıkları araştırmalar nedeniyle baskı, tehdit, soruşturma, ceza ve tutuklama gibi ciddi sorunlarla karşılaşmaktadır. RTÜK ve Basın İlan Kurumu gibi devlet organları, basın yayın organlarını sindirmek için para cezası, kapatma ve ilan kesme gibi yöntemler kullanabilmektedir.
Geçtiğimiz günlerde, Halk TV‘den gazeteciler Barış Pehlivan, Serhan Asker ve Seda Selek‘in gözaltına alınması, basın özgürlüğüne yönelik baskıların devam ettiğinin bir göstergesidir.
Gazeteciler, terör örgütü üyeliği, Cumhurbaşkanına hakaret gibi değişik suçlamalarla karşılaşmakta ve işten çıkarılma, hedef gösterilme gibi durumlarla yüzleşmektedir. Bu baskılar, sadece bireysel gazetecileri değil, aynı zamanda toplumun haber alma hakkını da tehdit etmektedir. Gazetecilik, sadece bir meslek değil, aynı zamanda toplumu bilgilendirme ve aydınlatma sorumluluğunu taşıyan bir görevdir.
Şiddetle Kınıyoruz!
Haber Kontak Gazetesi olarak, Barış Pehlivan, Serhan Asker ve Seda Selek’in gözaltına alınmasını şiddetle kınıyoruz. Bu üç gazetecinin yanında olduğumuzu belirterek, basın özgürlüğünü savunma mücadelemize devam edeceğiz. Gazetecilik faaliyetlerine yönelik her türlü müdahaleyi kınıyor, bu baskılara karşı dik duracağımızı kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.
Basın özgürlüğü, sadece gazetecilerin değil, tüm toplumun ortak değeridir. Bu nedenle, gazetecilere yönelik her türlü baskı ve müdahaleye karşı durmak, hepimizin sorumluluğudur. Basın özgürlüğü mücadelesinin, demokrasi ve insan hakları mücadelesinin ayrılmaz bir parçası olduğunu unutmamalıyız.
Gazetecilerin özgürce çalışabilmesi için gereken destek ve dayanışmayı göstermeli, bu konuda sesimizi yükseltmeliyiz.
