”Aynı nehirde iki kez yıkanamazsınız” Herakleitos
Tüm aidiyetleri anlıyorum ve hiç birine düşünmeden kendimi bağlı hissetmiyorum. Ancak bir gruba örgütlülüğe bağlı olmamak onların özgürlüğünü saymama hakkını ne bana ne kimseye vermez diye düşünüyorum.
Okuma yazmadan uzak toplumlar yaşadıkları acılarının sonucunda eksikliklerini gidermeyi de öğrenirler. Unutmayın, her dönem bir sonraki dönem işlevini sonlandırır ve o dudak büktüğümüz, beğenmediğimiz davranış ve yaşam biçimlerinin sıradanlaştığını görürüz. Bu gün nispeten bizden çok okuyan, düşünen Batı’nın bu günlere kolay geldiğini mi sanıyoruz?
Hiç de değil. Ne acı ve zulümler görerek geldiler. Onların papazlardan çektiğini hatırlamak bile yeter. Öyle ki kitap bile kilisenin imtiyazı altındaymış. Konudan çokça uzaklaşmadan her dönem işini yapar yapmaz yerini yeni bir döneme bırakır kanısındayım.
Bu gün ülkemizde yaşanan karmaşa ve korkunun da sonuna geldiğimizi düşünüyorum. Yaşı elliyi geçmişler çok iyi hatırlayacaklardır, İstanbul’un nüfusu 1975 nüfus sayımı verilerine göre 2.547.364’dir.
Çok değil bundan iki yıl sonra 1977 1 Mayıs’ında Taksim Meydanında bulunan kişi sayısı 500.000 idi. Elbette buraya gelenlerin tümü ”sol”cu değildi ama halk içinde egemen dünya görüşü oydu. Ancak o tarihlerde Avrupa’da çoktan ”sosyalizm” eleştirileri tavan yapmıştı. Kısacası oldukça uzun yazılabilecek bir konuyu özetlersek her dönem geçicidir. Bir tek içtenliğiniz, dürüstlüğünüz değişmemelidir.
Her şey değişir. Bu dönemin de sonuna geldiğimizi sanıyorum. Çünkü hayat, asla geriye gitmez hep ileri gider.
Cemil Uçar
25 Nisan 2020 / Büyükçekmece
Umut aşılayan bir yazı.. Her şey değişir ve her şeyin bir sonu vardır.
Çok teşekkür ederim değerli Hacer Akbulut hanımefendi .Moral ve güç veriyorsunuz çok sağ olun .
çok teşekkür ederim değerli dost.
Çok teşekkür ederim değerli dost.