Beşiktaş, Trendyol Süper Lig’in 32. haftasında konuk ettiği Samsunspor ile 1-1 berabere kaldı ve galibiyet hasreti 5 maça çıktı. Santos dördüncü ayında da takıma bişey veremediğini gösterdi.
Samsunspor karşısında kendi evinde ilk yarıya çıkan Beşiktaş ve oyunu beni umutlandırmıştı.
Maça başlayan Beşiktaş ile bitiren Beşiktaş arasında çok fark vardı.
Yine olmadı
Skoru bulan Beşiktaş oyununu terketti ve korumaya geçti.
Başakşehir karşısında olduğu gibi Samsunspor karşısında da skoru koruyamadı.
Beşiktaş’ın oyunu ve takım refleksi bu olamaz.
Santos Ocak ayında geldi.
Bugüne kadar 13. Maçına çıktı. Beşiktaş kimliğinden koptu. Aldığı sonuçlar da ortada…
O günden bugüne takıma hiçbir şey veremedi.
Bir teknik adam 4 ayda takımını toparlayamazsa ona hoca denmez.
Santos’un geldiği gün Serdar Topraktepe, Rizespor karşısında bundan daha derli toplu, daha akılcı ve hedefe kilitli bir oyun çıkarmış ve Rizespor’u evinde yenmişti.
Santos’un takımı en son Lig sonuncusu İstanbulspor’u yendi. Başakşehir karşısında gol buldu ve onu korumaya kalktı. Sonuç 1-1 Samsunspor karşısında da öyle oldu. Santos skoru buldu sonra korumaya geçti.
Sonuç
Yine hüsran…
Büyük takım refleksi diye bişey var. Büyük takımlar oyunu kendisi yönetir. Oyuncular refleksle sonuca gider. Beşiktaş’ta büyük takım refleksi de kalmadı.
Santos’un Beşiktaş’ının kimliği yok.
Yönetim içinde durum kolay değil.
Onlar da Santos’un geçmişine bakarak böyle bir karar aldılar. Bun da en büyük pay Samet Aybaba’nın… Ama sanırım onlar da aldıkları karardan memnun değillerdir.
Bu aşamadan sonra Beşiktaş ile ve oyunuyla ilgili farklı şeyler söylemek gereksiz.
Geleceğin Beşiktaş’ını inşa etme adına yapılan hiçbir şey Beşiktaş’ın lehine olmadı.
Santos’a veya yönetime değil.
Beşiktaş’a yazık…