Ukrayna ile Rusya arasındaki çatışmalar, 2024 yılı itibarıyla giderek şiddetleniyor. Bu süreçte, özellikle ABD’nin Ukrayna’ya sağladığı uzun menzilli füzelerin Rus topraklarında kullanılması için izin vermesi, savaşın seyrini değiştiren önemli bir gelişme olarak dikkat çekiyor. Bu durum, iki ülke arasındaki gerginliği artırırken, uluslararası dengelerin de sorgulanmasına neden oluyor.
Son günlerde yaşanan çatışmalar, Rusya Savunma Bakanlığı’nın yaptığı açıklamalara yansımış durumda. İlgili bakanlık, Ukrayna’nın, gece saatlerinde yapılan bir saldırı ile Rus topraklarına insansız hava aracı (İHA) ile saldırı düzenlediğini duyurdu. Bu saldırının detayları incelendiğinde, saldırıda toplamda 59 İHA’nın kullanıldığı öğrenildi. Moskova’nın yanı sıra, diğer bölgeler de hedef alındı.
Açıklamaya göre, saldırıya uğrayan bölgeler arasında Moskova ile birlikte, Bryansk, Kursk, Belgorod ve Tula’nın da bulunduğu ifade edildi. Ukrayna’nın bu saldırısının, Rus hava savunma sistemleri tarafından büyük ölçüde etkisiz hale getirildiği belirtildi. Özellikle, açıklamanın devamında, 59 İHA’dan 2’sinin Moskova, 45’inin Bryansk, 6’sının Kursk, 3’ünün Belgorod ve 3’ünün ise Tula bölgelerinde düşürüldüğü bilgisi verildi. Bu durum, Rusya’nın hava savunma sisteminin etkinliğini ve Ukrayna’nın hedeflerini vurma becerisini tartışmaya açtı.
ABD’nin Ukrayna’ya sağladığı askeri destek, çatışmaların boyutunu ve şekilini değiştirirken, ilerleyen günlerde bu tür saldırıların daha da artması bekleniyor. Uzun menzilli füzelerin kullanım izni, Ukrayna’nın stratejik hedefler üzerinde daha fazla baskı kurmasını sağlayabilir. Bu durum, hem çatışmanın geleceği hem de uluslararası ilişkiler açısından önemli bir eşik olarak değerlendiriliyor.
Sonuç olarak, her iki tarafın da kendi askeri kapasitelerini artırırken, daha önce görülmemiş bir çatışma düzeyine ulaşması, savaşın devam ettiği bu süreçte uluslararası toplumun dikkatini çekiyor. Savaşın daha da derinleşip derinleşmeyeceği, iki ülkenin atacağı adımlara ve özellikle ABD’nin Ukrayna’ya yönelik desteğinin nasıl şekilleneceğine bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Gelecek, bu karmaşık dinamikleri izlemek adına kritik bir dönüm noktası olacaktır.