Rusya ile Ukrayna arasındaki gerilim, gün geçtikçe artış göstermeye devam ediyor. Son dönemde yaşanan gelişmelere bakıldığında, bu gerilimin daha da tırmandığı görülüyor. Özellikle Ukrayna’nın İngiltere üretimi olan Storm Shadow füzelerini Rusya’ya karşı kullanması dikkat çekiyor.
Ukrayna’nın bu füzeleri kullanmasının yanı sıra, daha önce gerçekleştirdiği bir saldırıda da ABD üretimi uzun menzilli ATACMS füzelerini ilk kez Rusya topraklarında kullandığı iddia ediliyor. Bu durum, çatışmanın yeni bir aşamaya geçmesi anlamına geliyor ve Rusya’nın karşılık verme durumu, uluslararası kamuoyunda merakla beklenen bir gelişme haline geldi.
Saldırıların ardından, Rusya’dan beklenen yanıt ise gecikmedi. Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna’nın füzeli saldırısına karşılık olarak İngiltere yapımı 2 adet “Storm Shadow” uzun menzilli seyir füzesinin başarıyla düşürüldüğünü bildirdi. Bu tür açıklamalar, Rusya’nın askeri kapasitesini ve yanıt verme yeteneğini gözler önüne seriyor.
Rusya Savunma Bakanlığı, yaptığı açıklamada Rus Silahlı Kuvvetlerinin, Ukrayna’daki eylemleriyle ilgili pek çok bilginin yanı sıra, Donetsk bölgesinde yer alan Dalneye yerleşim biriminde elde ettiği bazı başarıları da aktardı. Bu çerçevede, İngiltere üretimi olan 2 adet “Storm Shadow” seyir füzesi ile beraber, ABD yapımı 6 adet HIMARS füzesi ve 67 insansız hava aracının (İHA) vurulduğu belirtildi.
Bunların yanı sıra, savaşın başlangıcından bu yana uluslararası hale gelmiş olan çatışmada, Rusya tarafında yapılan açıklamalarla, Ukrayna ordusuna ait kayıplar da ortaya konmuş durumda. Açıklamalarda, toplamda 648 uçak, 283 helikopter, 36 bin 467 insansız hava aracı, 586 hava savunma füze sistemi, 19 bin 420 tank ve zırhlı araç, 1490 çok namlulu roketatar, 18 bin 318 obüs ve havan topu ile 28 bin 573 özel askeri aracın imha edildiği ifade edilmiştir.
Bu veriler, savaşın kapsamını ve tarafların kayıplarını yansıtan önemli göstergeler arasında yer alıyor. Özellikle, her iki tarafın da birbirlerine karşı yürüttükleri askeri güç gösterileri ve stratejik saldırılar, çatışmanın ne denli karmaşık bir hal aldığını ortaya koymaktadır.
Sonuç olarak, Rusya ile Ukrayna arasındaki bu çatışma, uluslararası dengelerin de etkisi altında büyük bir boyut kazanmış durumda. Her iki tarafın da askeri hareketleri, bölgedeki politik gelişmelerle birleşince, bu durumun sadece iki ülke için değil, dünya genelindeki siyasete de yansıması kaçınılmaz hale geliyor.
Tüm bu dinamikler göz önüne alındığında, Rusya ve Ukrayna arasındaki çatışmanın seyrinin ne yönde gelişeceği ve uluslararası toplumun bu duruma nasıl tepki vereceği, süregelen belirsizlikler arasında ön plana çıkmaktadır.