G-QXXHXL9JW0
USD36,30
%0.08
EURO37,91
%-0.06
EURO/USD1,04
%-0.14
BIST9.787,05
%-1.31
Petrol76,74
%1.19
GR. ALTIN3.425,35
%0.11
BTC3.495.742,17
%0.58
  1. Haberler
  2. Ekonomi
  3. Türkiye, Intermodal Taşımacılıkta Bölgesel Lider Olabilir!

Türkiye, Intermodal Taşımacılıkta Bölgesel Lider Olabilir!

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türkiye, Orta Koridor ticaret yolunda stratejik bir konuma sahip olmasının yanı sıra, yüklerin birden fazla taşıma moduyla taşınmasını mümkün kılan “intermodal taşımacılık” sistemiyle de uluslararası lojistik alanında bölgesel lider olma potansiyelini barındırıyor.

Intermodal taşımacılığın temel prensibi, yüklerin fiziksel olarak elleçlenmeden, bir konteyner ya da treylerin öncelikle gemiyle taşınarak vare edeceği limana, ardından demir yolu veya karayolu ile nihai hedefe ulaşmasıdır. Bu yöntem, taşıma süreçlerini entegre ederek iş gücü ve maliyet açısından önemli avantajlar sunmaktadır.

Kara, deniz, hava ve demir yolu taşımacılığını bir araya getiren bu sistem, maliyetleri %25 oranında düşürmekte ve transit sürelerini kısaltarak rekabetçi bir avantaj yaratmaktadır.

Ağırlıklı olarak deniz ve demir yolu taşımacılığının kullanıldığı bu model, kara yolu altyapısını da rahatlatmakta ve dolayısıyla yolların aşınmasını ve yakıt tüketimini azaltarak daha sürdürülebilir bir lojistik ekosistemine olanak sağlamaktadır.

Özellikle Avrupa ve Asya’nın büyük lojistik merkezlerinde intermodal taşımacılık uygulamalarının artmasıyla, limanlar ve terminaller bu alandaki altyapılarını güçlendirmek için çeşitli yatırımlar gerçekleştirmektedir.

Avrupa’daki taşımacılığın %30’u intermodal yöntemlerle gerçekleştirilirken, Türkiye‘de bu oran henüz %10’un altında kalmaktadır.

Türkiye, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osmangazi Köprüsü, Kuzey Marmara Otoyolu, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu, Marmaray ve İstanbul Havalimanı gibi projeleriyle lojistik yeteneklerini arttırma çabası içindedir.

Yetkililer, Türkiye‘nin jeopolitik avantajlarını daha etkin kullanarak lojistik merkezi haline gelebilmesi için lojistik köylerinin sayısının artırılması ve intermodal taşımacılığa daha fazla odaklanılması gerektiğini ifade etmektedir.

“Dünya ticaretinin yaklaşık %30’u Orta Koridor ticaret yolundan geçmekte” ifadesini kullanan Dinçer Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Dinçer, bu yolun Çin’den Avrupa’ya uzanan en kısa ve en hızlı güzergah olmasının giderek artan bir öneme sahip olduğunu belirtti.

Dinçer, son yıllardaki büyük ölçekli altyapı yatırımlarıyla Türkiye‘nin küresel lojistik pazarındaki konumunu güçlendirmeye başladığını, ancak bu süreçte altyapının daha da geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.

Deniz ve demir yolu ağırlıklı sistemin kara yolu altyapısını rahatlattığına dikkat çeken Dinçer, bunun yakıt maliyetlerini düşürdüğünü ve daha sürdürülebilir bir lojistik yapının oluşmasına katkı sağladığını aktardı.

Türkiye’nin Orta Koridor ticaret yolunda stratejik noktalardan birine sahip olduğunu belirten Dinçer, intermodal taşımacılıktaki mevcut seviyenin istenen düzeyde olmadığını ifade etti.

Demir yolu taşımacılığının toplam lojistik sektöründeki payının Türkiye‘de %4, Avrupa’da ise %18 seviyesinde olduğunu hatırlatan Dinçer, son yıllarda atılan adımlarla birlikte Türkiye‘nin intermodal taşımacılıkta daha güçlü bir pozisyona ulaşma hedefinde olduğunu kaydetti.

Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu, Çin ile Türkiye arasında kesintisiz demir yolu taşımacılığı sağlayan en önemli projelerden biri olarak ön plana çıkarken, Marmaray Tüp Geçidi de bu alanda destekleyici bir rol üstlenmektedir.

Dinçer, Halkalı-Kapıkule Demiryolu Hattı gibi projelerin tamamlanmasıyla birlikte Türkiye‘nin Avrupa bağlantılarının güçleneceğini ancak hala yapılması gereken önemli yatırımların bulunduğunu dile getirdi.

Bugün Türkiye’de 13 lojistik merkezi mevcutken, 8 yeni merkez için çalışmalar devam etmektedir; bu sayı, daha fazla iyileşme için yetersiz kalmaktadır.

Dinçer, Türkiye‘nin intermodal taşımacılık alanında kazandığı hızın yanı sıra, coğrafi konumunun ve deniz limanlarının sunduğu avantajların büyük öneme sahip olduğunu belirtti ve ülkenin yıllık konteyner elleçleme kapasitesinin 500 milyon tonu aştığını aktardı.

Son yıllarda kamu ve özel sektör tarafından yapılan yatırımlar doğrultusunda, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı 2023’te demir yollarına 28 milyar lira kaynak aktardığını duyurdu. Bu yatırımlar, Halkalı-Kapıkule Demiryolu Hattı ve Marmaray Tüp Geçidi gibi projeleri kapsamaktadır. Ek olarak, lojistik şirketleri, intermodal taşımacılığı geliştirmek için yeni merkezler kurma aşamasındadır.

Dinçer, yatırımların artması ile birlikte Avrupa’da açtıkları 9 depo ile yurt dışı depolama kapasitelerini 100 bin metrekareye çıkardıklarını ve intermodal taşımacılığı etkin hale getirmeyi amaçladıklarını belirtti.

Türkiye‘nin intermodal taşımacılıkta rekabet gücünü artırmak için gereken adımlar arasında, demir yolu ağı payının artırılmasının olduğu kaydedildi. Şu anda %4 seviyesinde bulunan bu oranın %15-20 seviyelerine çıkması gerektiğine dikkat çeken Dinçer, demir yolu hatlarının yenilenmesi, limanlarla entegrasyonun artırılması ve lojistik köylerin güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

Avrupa’da uygulanmakta olan blok tren sistemlerinin Türkiye‘de de yaygınlaştırılması gerektiğini ifade eden Dinçer, devletin özel sektörü intermodal taşımacılığa yönlendirmesi için teşvik mekanizmalarının devreye alınması gerektiğine dikkat çekti.

Vergi indirimleri ve sübvansiyonların intermodal taşımacılığın teşvikine katkı sağladığını belirten Dinçer, Türkiye‘de de benzer uygulamaların yapılmasının modelin gelişmesine destek verebileceğini ifade etti. Ayrıca dijitalleşmenin artırılması ile gümrük süreçlerinin hızlandırılarak e-lojistik sistemlerinin yaygınlaştırılması gerektiği konusunda görüş bildirdi.

Dijital ortamda takip edilen lojistik süreçlerinin Türkiye‘de hala manuel yürütüldüğünü söyleyen Dinçer, bu durumun değişmesi gerektiğini belirtti.

Türkiye‘nin aktif lojistik koridorlarının intermodal taşımacılığın gelişmesine önemli fırsatlar sunduğunu ifade eden Dinçer, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu ve Marmaray bağlantıları sayesinde ülkenin transit ticaret merkezi haline gelme potansiyelinin arttığını vurguladı.

Serbest ticaret bölgelerinin de bu alandaki gelişim sürecinde önemli bir rol oynadığına dikkat çeken Dinçer, Mersin, İzmir, Kocaeli ve İstanbul gibi yerlerde bulunan serbest ticaret alanlarının, lojistik operasyonların hız kazanmasına katkı sağladığını sözlerine ekledi.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Türkiye, Intermodal Taşımacılıkta Bölgesel Lider Olabilir!
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Gazetemize Abone Olabilirsiniz.

Yeni haberlerden anında haberdar olmak için e-posta aboneliğini hemen başlat.
Giriş Yap

Haber Kontak ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!