Beykoz’da bulunan anneler, İsrail’in Gazze’de yaşanan saldırıları sonucunda hayatını kaybeden çocuklara dikkat çekmek amacıyla bir protesto düzenledi. Bu protestoya katılan ve kendilerine “Türkiye Anneleri” adını veren grup kadınlar, Gazze’de yaşamını yitiren çocukların temsili olarak birçok çocuk kıyafetini Beykoz Gümüşsuyu Sahili’nde sergiledi. Eylem sırasında grup adına açıklama yapan Merve Safa, tarihin en acı ve kanlı günlerinden geçtiklerini belirterek, zalim bir düşmanla karşı karşıya olduklarını ve emzikteki bebekleri bile katletmekten kaçınmayan bir düşmanla mücadele ettiklerini vurguladı.
Safa, İsrail’in son 200 gündür dünyanın gözü önünde Gazze’de soykırım yaptığını ve 35 bine yakın insanın şehit edildiğini dile getirdi. Bu sayının büyük bir kısmının kadın ve çocuklardan oluştuğunu ve binlerce kişinin hala enkaz altında olduğunu aktardı. Henüz doğum belgesi verilmemiş yüzlerce bebeğin Gazze’deki soykırım nedeniyle hayatını kaybettiğine dikkat çeken Safa, annelerin bakmaya kıyamadığı yavruların onlardan koparıldığını ifade etti. Ayrıca, şehit kardeşinin saçından bir tutam kesip saçına ekleyen ablalara ve torunları için kefen sırasına giren dedelere yönelik duygularını da paylaştı.
Türkiye’deki anneler olarak artık Filistin’de çocukların öldürülmesini izlemek istemediklerini belirten Safa, parçalanmış çocuk cesetlerinin görüntülerine daha fazla dayanamadıklarını dile getirdi. Gazze’de katledilen her bir çocuğu temsilen bir kıyafetin sergilendiği bu eylemle göstermek istediklerini açıklayan Safa, Gazzeli annelere Türk annelerin desteğini ve onurlu direnişlerini ilettiklerini söyledi. Grup, Gazze’de yaşanan acıları uzaktan izlediklerini ve Gazzeli çocukların, Türk çocuklardan hiçbir farkı olmadığını vurguladı.
Bu acı dolu eylemde annelerin duygularını ve Gazze’deki insanlık dışı saldırıları protesto etme isteklerini dile getirdiği görüldü. Türkiye Anneleri’nin bu tür duyarlı eylemlerle Gazze’de yaşanan zulme ve çocukların ölümüne karşı seslerini duyurmaya çalıştığı gözlemlendi. Eylem sırasında Gazze’de yaşamını yitiren her bir çocuğun hatırasının yaşatılmaya çalışıldığı ve annelerin acılarının paylaşıldığı anlaşıldı.