Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, 6 Ekim 2024 tarihinde gerçekleştirilen cumhurbaşkanlığı seçimlerinde elde ettiği yüzde 90,69 oy oranı ile yeniden başkanlık görevini üstlenmiştir. Bu durumu, Tunus Yüksek Seçim Kurulu, seçimlerin ilk sonuçlarını açıkladığı basın toplantısında duyurdu. Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Faruk Buasker, Kays Said’in elde ettiği yüksek oy oranını vurguladıktan sonra, diğer adayların oy oranları hakkında da bilgi verdi. Halk Hareketi’nin lideri Zuheyr el-Mağzavi yüzde 1,97, iş insanı Ayaşi Zamal ise yüzde 7,35 oy almıştır. Zamal, seçimlere katılırken hakkında süren bir yargılama süreci bulunmaktaydı ve “sahte beyanda bulunmak” suçlamasıyla cezaevinde bulunmaktaydı.
Kays Said, Türkiye’deki seçimlerde ilk kez 2019 yılında cumhurbaşkanı seçilmişti ve bu seçimde elde ettiği başarı, siyasi kariyeri açısından önemli bir dönüm noktası olarak değerlendirilmektedir. Seçimlerde katılım oranı da dikkat çekmektedir; Yüksek Seçim Kurulu, yurt içi ve yurt dışındaki toplam 9 milyon 753 bin 217 seçmenden sadece 2 milyon 808 bin 548’inin oy kullandığını duyurdu. Bu da katılım oranının yüzde 28,8 olduğunu göstermektedir. Bu oran, seçime olan genel ilgiyi ve halkın siyasi süreçlere katılımını sorgulatmaktadır.
Seçim sürecinde muhalefet, şartların yeterince demokratik olmadığı ve adil bir rekabet ortamının sağlanmadığı iddialarıyla bu süreci boykot etme kararı almıştır. Özellikle Ulusal Kurtuluş Cephesi adı altında birleşen muhalefet partileri ve önde gelen siyasi partilerden biri olan Nahda Hareketi, bu durumu açık bir dille ifade etmiştir. Tam olarak dört muhalefet partisi —Tunus İşçi Partisi, Tekatül Partisi, Sosyalist Parti, Kutup Partisi ve Sosyal Demokrat Parti— 4 Ekim 2024 tarihinde yaptıkları ortak basın toplantısında, seçimlerin “dürüstlük, şeffaflık ve adil rekabet koşullarını taşımadığı” gerekçesiyle boykot edilmesi kararının alındığını kamuoyuna bildirildi. Ancak, muhalefetin çoğunluğunun bu seçim sürecine karşı durmasına rağmen, Halk Hareketi ve Tunus İleri Hareketi gibi bazı partiler seçimlere katılma kararı almışlardır.
Sonuç olarak, Kays Said’in elde ettiği yüksek oy oranı, siyasi kariyerinde önemli bir aşama olarak öne çıkmakla birlikte, seçimlerin demokratik standartlardan uzak olduğu eleştirileri, Tunus’taki siyasi istikrar ve halkın seçimlere duyduğu güven açısından kaygı verici bir tablo çizmektedir. Bu durum, Tunus’un gelecekteki siyasi dinamiklerini ve halkın siyasi katılımını etkileyebilir. Bu tür seçim süreçleri, yalnızca seçim sonuçları itibarıyla değil, aynı zamanda demokratik süreçlerin ne derece sağlıklı işlediği açısından da büyük bir önem taşımaktadır.