Dünyanın gözü şu günlerde Amerika Birleşik Devletleri’ndeki başkanlık yarışında yoğunlaşmış durumda. Bu süreç, yalnızca politik bir yarış değil, aynı zamanda ekonomiyi etkileyen önemli bir dönemdir. 5 Kasım’da gerçekleştirilecek olan seçimlere üç haftadan daha kısa bir süre kalmışken, Donald Trump’ın potansiyel zaferinin yankıları finansal piyasalarda hissedilmeye başladı. Anketler, Cumhuriyetçi aday Trump ile Demokrat aday ve mevcut Başkan Yardımcısı Kamala Harris arasındaki mücadelenin oldukça çekişmeli geçeceğini gösteriyor. Bunun yanında, küçük sermayeli şirketlerin hisselerinden Bitcoin’e kadar birçok finansal aracın değer kazandığı gözlemlenirken, Meksika pesosu ve ABD Hazine tahvilleri ise düşüş yönünde bir eğilim sergiliyor.
Trump’ın bu yılın başlarında, mevcut Başkan Joe Biden’ı geride bırakmaya başlamasıyla birlikte “Trump fiyatlamaları” yeniden canlandı. Salı günü yayımlanan bir Reuters/Ipsos anketinde, Trump, Harris’in önünde %42’lik bir oy oranına ulaştı. Bu, birkaç hafta önce aynı anketin sonuçlarına göre daha dar bir marjla seyrediyor. Ayrıca, çevrimiçi tahmin platformlarında da Trump’ın liderliği dikkat çekiyor. Ancak yatırımcılar, bu durumun yanı sıra, Trump ile ilişkilendirilen yatırım işlemlerinde dikkatli olunması gerektiği konusunda uyarılarda bulunuyor. Çünkü bu işlemlerin artışı, sadece Trump’ın popülaritesinden değil, aynı zamanda ABD iş gücü verilerinin beklentilerden iyi gelmesi ve ABD Merkez Bankası’nın geçen ay gerçekleştirdiği 50 baz puanlık faiz indiriminden de kaynaklanıyor.
Eski başkan Trump’ın ekonomi politikaları, çoğunlukla büyüme dostu bir yaklaşım sergilerken, aynı zamanda enflasyonu da körükleyici bir karakter taşıyor. Bu iki unsur, tahvil fiyatlarındaki hareketliliği etkileyerek, Hazine tahvili getirilerini artırabilir ve doları güçlendirebilir. Yatırımcılar, faiz indirimindeki beklentilere karşı daha tedbirli bir noktada dururken, doların önde gelen altı para birimine karşı değerinin Eylül ayının sonundan bu yana %3 oranında arttığı gözlemlendi.
Macquarie şirketinde küresel döviz ve faiz stratejisti Thierry Wizman, doların yükseliş sebebinin muhtemelen Trump’ın kazanacağına dair artan güvenle bağlantılı olduğunu belirtiyor. Trump’ın kripto paralarla ilgili olumlu görüşleri, tahmin platformlarında onun seçimi kazanma ihtimalinin artmasıyla birlikte Bitcoin’i de destekleyen bir etken olarak öne çıkıyor. Bitcoin, 10 Ekim’den bu yana %12 oranında bir artış gösterdi. Fundstrat Global Advisors’ta dijital varlıklar stratejisi yöneticisi Sean Farrell, bu artışı Trump’ın kazanacağına dair artan güven ile ilişkilendiriyor. Farrell, “Trump ikinci dönemini kazanması durumunda, kripto paralara yönelik düzenleme risklerinin neredeyse sıfıra ineceğini” ifade ediyor, bu nedenle yatırımcılar, hükümetin stratejik Bitcoin rezervi kurma ihtimalini de değerlendiriyor.
Devlet tahvilleri piyasasında, bazı yatırımcılar Trump’ın kazanma olasılığının artmasıyla birlikte 10 yıllık tahvil primlerinde yükselişin tetiklendiğini düşünüyor. Bu primler, yatırımcıların uzun vadeli devlet borç senetlerini tutmak için talep ettikleri getiriyi temsil ediyor. Ancak bazı yatırımcılar, Trump’ın vergi indirimi tekliflerinin bütçe açığını artırabileceğinden endişe ediyorlar. New York Merkez Bankası’nın vade primini ölçen göstergesi, Temmuz ayından sonra ilk defa pozitif bir kıymet kazandı. Loomis, Sayles & Company’de portföy yöneticisi olan Matt Eagan, bu değişikliklerin sebeplerinden birinin, Trump’ın kazanma ihtimalinin artması olduğunu dile getirdi. Ancak, piyasalardaki bu hareketlerin birçok kişi tarafından Trump’ın zaferine bir işaret olarak yorumlanmadığını belirtmekte fayda var.