Amerika Birleşik Devletleri’nin yeni başkanı Donald Trump, göreve başlamaya hazırlanırken Avrupa Birliği (AB) ile ilgili tehditkar açıklamalarda bulunmuştur. Bu açıklamalar, Trump’ın iktidara geçiş sürecinde uluslararası ilişkilerde izlemeyi düşündüğü sert ticaret politikalarının bir göstergesi olarak öne çıkmaktadır.
Trump, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımlarda, ABD ile AB arasındaki ticaret açığını kapatmanın yollarından bahsetmiştir. Bu kapsamda, AB ülkelerinin Amerikan petrolü ve gazını daha fazla satın alması gerektiğini, aksi takdirde yüksek gümrük vergileriyle karşılaşacaklarını belirtmiştir.
GÜMRÜK VERGİLERİ YÜKLENİYOR…
Açıklamasında, “AB’ye, ABD ile olan muazzam ticaret açığını kapatmaları için petrol ve gazımızı büyük ölçekte satın almalarını söyledim. Eğer bunu yapmazlarsa, sonuna kadar GÜMRÜK VERGİSİ!!!” ifadelerini kullanan Trump, ticaret savaşını tırmandıracak adımlarının sinyallerini vermiştir.
Geçen ay, görevi devraldığında Meksika, Kanada ve Çin’den gelen ürünlere yönelik planlarını duyuran Trump, bu ülkelerden ABD’ye gelen tüm ürünlere %25’lik bir tarife uygulamak için gerekli belgeleri imzalayacağını belirtmiştir. Bu tarifenin, fentanil ve diğer uyuşturucular ile yasa dışı göçmenlerin ülkeye girişini durdurana kadar geçerli olacağını vurgulamıştır.
“YÜZDE 10 GÜMRÜK VERGİSİ”
Ayrıca, Çin menşeli uyuşturucuların büyük çoğunluğunun Meksika üzerinden ABD’ye aktığına dikkati çeken Trump, bu sorunu durdurana kadar, Çin’e ABD’ye gelen tüm ürünlerde %10 ek gümrük vergisi uygulanacağını açıklamıştır. “Çin temsilcileri bana, uyuşturucu satıcılarına ölüm cezası uygulayacaklarını söylediler, ancak bu konuda hiçbir şey yapılmadı. Bu durumu durdurana kadar, Çin’e yönelik ek vergilerimizi sürdüreceğiz.” demiştir.
Ayrıca BRICS ülkelerine de sert bir uyarıda bulunan Trump, bu ülkelerin yeni bir BRICS para birimi oluşturmayacaklarına dair taahhüt vermelerini istemiştir. Böyle bir taahhüt verilmediği takdirde, bu ülkelere %100 gümrük tarifeleri uygulanacağı tehdidini savunmuştur.
Bu açıklamalar, Trump’ın ticaret politikalarının gidişatını ve uluslararası ilişkilerdeki gerilimi artırma niyetini ortaya koymaktadır. Donald Trump’ın stratejileri, kendisinin başkanlık döneminde ABD’nin ekonomik politikalarının daha agresif bir hale geleceğinin habercisi olarak değerlendirilmekte ve bu durum, özellikle ticaret ortakları açısından belirsizlik yaratmaktadır.