Suudi Arabistan, büyük projeleri ve yaratıcılığıyla ön plana çıkan Arap ülkeleri arasında dikkat çekiyor. Ülke, son dönemde tanıtımını yaptığı Mukaab projesinin inşaatına başlamış durumda. Mukaab tamamlandığında, her tarafı 400 metre ölçüsünde olacak ve bu özellik, onu dünyadaki en büyük yapılar arasına yerleştirecek. Bu devasa yapı, başkent Riyad içerisinde konumlanacak olan ve yeni bir cazibe merkezi olmayı hedefleyen New Murabba topluluğunun kalbi olmayı planlıyor.
New Murabba Development Co. tarafından yürütülen bu projenin temel kazılarında 10 milyon metreküpten fazla toprak kaldırıldığı belirtiliyor. İnşaat tamamlandığında, binanın kapasitesi 20 adet Empire State Binası kadar büyüklükte olabilecek. New Murabba’nın CEO’su Michael Dyke, projeye dair düşüncelerini paylaşarak, Mukaab’ın sadece bir bina olmanın çok ötesinde olduğunu, Riyad gibi büyük bir şehrin eşdeğer diğer başkentler gibi küresel bir simgeye sahip olmayı hak ettiğini vurguladı.
Dyke, aynı zamanda geliştiricinin önümüzdeki yıl içinde Mukaab ve çevresini eğlence alanları, eğitim kurumları, sağlık tesisleri ve 45 bin kişilik bir stadyum ile donatacak büyük ölçekli sözleşmelere imza atmayı planladığını da açıkladı. Bu projede hedeflenen, toplam 400 binden fazla insanın yaşayabileceği 18 farklı topluluk oluşturmak. Projenin ilk aşamasının 2030 yılına kadar tamamlanması hedeflenirken, yine bu dönem Suudi Arabistan’ın Expo 2030 etkinliğine ev sahipliği yapacağı dönemle ilgilidir.
İlk aşamada yaklaşık 8 bin konutun inşa edilmesi planlanır ve bu 35 bin kişilik bir nüfusa hitap edecek. Ancak Mukaab projesinin duyurulması, bazı tartışmalara neden oldu. Projenin, Kabe’den esinlenerek hazırlandığı ve New Murabba’nın Mekke’ye alternatif bir proje olarak değerlendirilmesi, yoğun eleştirilerle karşılaştı.
Suudi Arabistan yönetiminin tarihsel olarak Osmanlı eserlerini yıkması, tarihi Mekke ile Medine’nin unutulmasına neden olan yıkımlar, ve Zemzem Tower gibi modern yapıların inşa edilmesi, Mukaab eleştirilerini daha da güçlendiriyor. Projenin, Suudi Arabistan yönetimi tarafından harcanan milyonlarca doların savaş, kıtlık ve acı çeken bir İslam coğrafyasında kullanılmaması gerektiği yönündeki tepkiler, bu durumun ne kadar tartışmalı olduğunu gözler önüne seriyor.