Suriye’de yeni bir döneme geçiş süreci hız kazanıyor. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği, Suriyeli mültecilerin geri dönüşlerine dair önemli bir açıklama yaptı.
Bu bağlamda, 8 Aralık 2024 tarihinden itibaren Türkiye, Ürdün ve Lübnan gibi ülkelerden 115 binden fazla Suriyelinin ülkelerine geri döndüğü bildirildi. Bu dönüşlerin sayısına dair verilerin, ev sahibi ülkelerin kamuoyu paylaşımlarına, Suriye’deki göç hizmetleriyle gerçekleştirilen temaslara ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği ile birlikte çalışan ortakların sınır gözetimleri ile elde edildiği vurgulandı.
Açıklamada, özellikle bu dönüşlerin Suriye’nin yaşadığı kriz itibarıyla önemli olduğu ve mültecilerin geri dönüşlerinin, uluslararası toplum açısından da dikkate alınması gereken bir konu olduğu ifade edildi. Bu aşamada, Suriyelilerin geri dönüş süreçlerinde güvenlik ve insani yardım koşullarının da dikkatlice göz önünde bulundurulması gerektiği belirtildi.
Bunun yanı sıra, Katar Dışişleri Bakanlığı kaynakları aracılığıyla yapılan açıklamalarda, Katar Kalkınma Fonu’nun Suriye’ye insani yardım gönderdiği belirtildi. Özellikle, 31 ton gıda maddesi ve ambulansın da dahil olduğu yardımları taşıyan bir uçağın Şam Uluslararası Havalimanı’na ulaştığı bildirildi. Bu, 30 Aralık 2024’te gerçekleşen ilk uçuşun ardından inen ikinci Katar uçağıdır. Ayrıca, Katar’dan Suriye’ye insani yardım taşımak amacıyla kurulan hava köprüsünün de yedinci uçağı olduğu vurgulandı.
Daha önce, Katar’ın gönderdiği diğer 5 uçağın ise Türkiye, Lübnan ve Ürdün üzerinden Şam Havalimanı’na ulaşmış olduğu bilgisi verildi. Bu insani yardımlar, Suriye’deki krizin boyutları göz önünde bulundurulduğunda son derece hayati bir öneme sahiptir. İnsani yardımın sürekliliği ve etkin bir şekilde dağıtılması, Suriye’deki insani durumu iyileştirmek açısından kritik öneme sahiptir.
Tüm bu gelişmeler, Suriye’deki insani durumun yanı sıra mülteci geri dönüş süreçlerinin de uluslararası düzeyde gündemde kalmasına neden olmaktadır. Gelecek dönemlerde, bu konu üzerinde daha fazla durulması gerektiği ve özellikle mülteci dönüşlerinin güvenli, gönüllü ve onurlu bir şekilde gerçekleştirilmesi için gereken politikaların oluşturulmasına ihtiyaç duyulduğu düşünülmektedir.
Sonuç olarak, Suriye’nin geleceği ve bu süreçteki insani yardımlar, yalnızca Suriye hükümetinin değil, aynı zamanda uluslararası toplumun da dikkat etmesi gereken bir alan olarak öne çıkıyor. Mülteci dönüşlerinin artması ve insani yardımların sağlanması, Suriye’nin yeniden inşasına yönelik atılacak adımlar açısından büyük önem taşıyor.