Suriye’de 2011 yılında patlak veren iç savaş, nihayetinde muhalif güçlerin sabah saatlerinde Şam’ı ele geçirmesiyle sona erdi. Bu gelişme, uzun yıllardır devam eden çatışmanın ardından, yeni bir dönemin başlangıcına işaret ediyor.
Esad yönetimi altında faaliyet gösteren askerler, muhalif grupların karşısında silah bırakmaya karar verdi. Bu durum, Tahrir el Şam (HTŞ) ve diğer muhalif grupların, rejimin güçsüz düştüğünü duyurmasına yol açtı. Çatışmaların sona ermesi ile birlikte, Suriye’nin geleceği ile alakalı yeni bir dönem başlayacağı sinyalleri gelmeye başladı.
Dünya genelindeki liderler ve siyasi kuruluşlar, yaşanan gelişmeleri dikkatle takip ederek kendi değerlendirmelerini kamuoyuyla paylaşıyor. Bu bağlamda, uluslararası siyasi dinamiklerin nasıl şekilleneceği merak edilirken, Suriye’de ve Orta Doğu genelinde güvenlik ve istikrarın sağlanmasına yönelik çeşitli açıklamalar yapılmakta.
“YAPICI ORTAKLARLA ÇALIŞMAYA HAZIRIZ”
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, AB’nin Suriye’de öncelikli amacının güvenliği sağlamak olduğunu belirtti. Kallas, Suriye ve Orta Doğu’da tüm yapıcı ortaklarla işbirliği yapmaya hazır olduklarını vurguladı.
“OLUMLU VE UZUN ZAMANDIR BEKLENEN BİR GELİŞME”
Kallas, “Esad rejiminin sona ermesi, olumlu ve uzun zamandır beklenen bir gelişmedir. Bu durum ayrıca Esad’ın uluslararası alandaki destekçileri olan Rusya ve İran’ın zayıflığını da açıkça göstermektedir.” ifadesini kullanarak, Suriye’nin siyasi manzarasında gerçekleşen bu değişikliğin bölgesel ve küresel etkileri üzerinde de değindi.
Suriye’nin geleceği artık yeni bir yönelim alırken, muhalefet ve uluslararası toplum, ülkenin yeniden inşası ve barış sürecinin başlatılması için adımlar atmaya hazırlanıyor. Çatışmaların sona ermesinin ardından, Suriye halkı için daha güvenli ve huzurlu bir yaşam sağlanması umuluyor. Bu bağlamda, dünya genelindeki gelişmeler ve uluslararası tepkiler, Suriye’deki bu yeni dönemin şekillenmesinde önemli bir rol oynamaktadır.
Sonuç olarak, Suriye’de yaşanan bu yakıcı gelişme, uzun süredir devam eden bir çatışma döneminin sona erdiği anlamına gelirken, aynı zamanda muhalefetin ve uluslararası toplumun, bu ülkede kalıcı barış ve istikrar sağlaması için yeni bir fırsat penceresi sunmaktadır. Suriye’nin yeniden inşası, bölgesel ve uluslararası iş birliği gerektiren karmaşık bir süreç olacaktır.