Suriye’de, 61 yıllık Baas rejimi sonunda çökerken, 14 yıllık kanlı iç savaşın sona ermesine öncülük eden Haşd Şabi Tümen (HTŞ) liderliğindeki muhalif güçler, 8 Aralık 2025 tarihinde Şam’a girerek yönetimi ele aldı. Bu olay, ülke için yeni bir normalleşme döneminin başlangıcını işaret etti. Türkiye, Suriye’ye her alanda yardım sağlayarak bu süreçte güven ve huzurun tesis edilmesi için çeşitli adımlar atmaya çalışmaktadır.
Suriye’de, muhalefetin yönetimi ele geçirmesinin ardından tüm dini ve etnik grupların ortak temsili amacıyla yeni bir yönetim oluşturulmasına yönelik adımlar atılıyor. Bu dönüşüm süreci devam ederken, Şam, uluslararası kamuoyunda kendine yer bulmaya çalışıyor ve art arda üst düzey ziyaretlere ev sahipliği yapıyor.
ŞAM’A ART ARDA ÜST DÜZEY ZİYARETLER
Bu kapsamda, önemli başkentlerden gelen üst düzey heyetlerin ziyareti, Suriye’nin yeni yönetimi için kritik bir öneme sahip. Bu süreçte, Fransa ve Almanya dışişleri bakanları, Avrupa Birliği (AB) adına Şam’ı ziyaret ederek temaslarda bulunmaya karar verdiler. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot ve Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Suriye’deki yeni yönetimin başı Ahmed eş-Şera tarafından kabul edildi. Ziyaret sırasında, bakanların karşılanması ise diğer üst düzey temsilcilerle aynı protokol çerçevesinde gerçekleştirildi.
ALMAN VE FRANSIZ BAKAN ŞAM’DA
Ancak bu görüşme, sosyal medya ve uluslararası basında geniş yankı uyandıran farklı bir görüntüyle dikkat çekti. Fransız Bakan Barrot ve Alman Bakan Baerbock’un, Şera’nın uzanan elini havada bırakması dikkatlerden kaçmadı. Barrot, Şera’nın uzanan elini parmaklarının ucuyla savuştururken, Baerbock’un elini uzatmaması dikkat çekti. Bu durum, bakanların tavırları açısından çeşitli yorumlar alarak tepkiyle karşılandı.
Bu olay, Suriye’deki yeni yönetimin uluslararası arenada nasıl algılandığını ve bu yönetimle olan ilişkilerin ne denli hassas olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Özellikle Avrupa ülkelerinin Suriye’deki yeni yönetimle temas kurma çabaları, çeşitli sosyal ve siyasi dinamikleri de beraberinde getirmektedir. Suriye’nin uluslararası arenadaki konumu ve yeni yönetimle beraber atılacak adımlar, ülkenin geleceği açısından büyük bir önem taşımaktadır.
Sonuç olarak, Suriye’deki gelişmeler, uluslararası ilişkilerdeki belirsizlikleri ve ülkeler arası etkileşimi derinlemesine etkilemeye devam ediyor. Baas rejiminin çöküşü ve muhalefetin yönetimi ele geçirmesi, Suriye için umut verici bir dönemin başlangıcı olabilir. Ancak bunun nasıl bir yön alacağı ve uluslararası toplumun Suriye’ye bakışı, gelecekte ülkede yaşanacak gelişmelere bağlı olarak şekillenecektir.
