Sudan’da, ordu ile paramiliter güç Hızlı Destek Kuvvetleri (RSF) arasındaki çatışmalar 20 aydır devam ediyor. Ülkenin yarısını kontrol eden RSF, köylere baskınlar düzenlemekte ve yoğun bir şekilde topçu saldırıları gerçekleştirmektedir. Ordu ise RSF’nin kontrolündeki bölgeleri hedef alarak hava saldırılarını artırmıştır. Bu devam eden çatışmalar, sivil halk üzerinde büyük bir etki yaratarak kayıplara neden olmaktadır.
Son günlerde meydana gelen olaylar arasında, El-Faşir Direniş Komitesi, 11 Aralık 2024’te Kuzey Darfur eyaletinin Kabkabiya kasabasındaki bir pazara sekizden fazla varil bombasının isabet ettiğini bildirmiştir. İnsan hakları grubu Acil Durum Avukatları, bu saldırıda 100’den fazla kişinin öldüğünü ve yüzlerce kişinin yaralandığını aktarmıştır. Saldırıların çoğunun sivil halka yönelik olduğu ve kasabanın pazarında yapılan saldırıda büyük bir canlı kaybı yaşandığı belirtilmektedir.
Kabkabiya’dan bir aktivist, pazarda ve kasabanın diğer bölgelerinde genellikle birkaç askerin bulunduğunu, ancak mevcut durumun büyük ölçüde sivil kayıplara yol açtığını ifade etmiştir. Özellikle cisimlerin yoğun şekilde yanmış veya parçalanmış olması, tanımanın zor olduğu durumlar yaratmıştır. Aktivist, saldırıda 87 cesedin teşhis edildiğini ancak daha fazlasının durumu hakkında bilgi verilemediğini belirtmiştir.
Öte yandan, RSF’nin Hartum eyaletine bağlı Omdurman kentindeki ordu kontrolündeki bir bölgeye yoğun topçu ateşi açtığı bildirilmiştir. Bu saldırıda en az 20 kişinin hayatını kaybettiği ve ölenlerin çoğunun bir otobüste yolculuk eden siviller olduğu aktarılmaktadır. Yerinden Edilmiş Kişiler Koordinasyon Komitesi Sözcüsü Adam Rojal, Kuzey Darfur’da yapılan başka bir topçu saldırısında da 7 kişinin öldüğünü ve Zamzam kampında kıtlık ilan edildiğini duyurmuştur.
Bu şiddetli çatışmalar, ordunun Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir’i kontrol etme çabalarıyla devam etmektedir. RSF ile olan mücadelesi, sık sık Kuzey Darfur’daki kasabaların bombalanmasına yol açmakta ve bu durum sivil halkın yaşamını her geçen gün zorlaştırmaktadır. Ordu, Kabkabiya’ya yapılan saldırının sorumluluğunu reddederken, RSF tarafından askeri amaçlarla kullanılan her yeri hedef alma hakkına sahip olduğunu vurgulamıştır. RSF’den ise konuya dair herhangi bir açıklama yapılmamıştır.
Sonuç olarak, Sudan’daki bu çatışmaların durumu giderek kötüleşiyor ve siviller üzerinde büyük bir insani kriz yaratıyor. Sivil kayıpların artması ve sağlık hizmetlerinin yetersiz kalması, savaşın acımasız gerçeklerini gözler önüne seriyor. Gelecekte bu çatışmaların nasıl sonuçlanacağı ve insani durumun nasıl iyileştirileceği, hem Sudan için hem de uluslararası toplum için önemli sorular arasında yer almakta.
