Sosyal medya çılgınlığı can aldı…
Avusturya’da TikTok için bir video çekmeye çalışan dört genç, trenin çatısına tırmandı ve saatte yaklaşık 50 kilometre hızla hareket eden tren, bir köprüye çarptı. Bu olay, sosyal medyanın gençler üzerindeki etkisinin ne kadar tehlikeli olabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Trenin üstünde ilerlerken köprüye çarpan gençlerden biri olan 17 yaşındaki çocuk, hastaneye kaldırılmasının ardından 3 gün içinde hayatını kaybetti. Bu trajik olay, ailenin ve toplumun derin bir acı hissetmesine neden oldu. Hayatını kaybeden gencin, geleceği parlakken böyle bir kazada kaybolması, dostları ve ailesi için büyük bir kayıp haline geldi.
Diğer 18 yaşındaki genç ise kafa travması sonucu hastanede tedavi altındayken bilincini kaybetti. Bu gencin hayati durumu ise kritik olmaya devam ediyor. Keşif arzusu ve sosyal medya fenomeni olma hayali uğruna böyle bir riske girmeleri, birçok kişi tarafından kınandı. Açık havada ve yüksek hızda yapılan bu tür tehlikeli aktivitelerin, gençler üzerindeki etkilerinin düşünülmesi gerektiği sıkça gündeme getiriliyor.
Kazadan kurtulan diğer iki genç (13 ve 16 yaşlarındaki) ise tren çatısındaki yolculuk sırasında yaralanmadan kurtuldular. Ancak bu olay onların da psikolojik olarak etkilenecekleri anlamına geliyor. Tüm bunlar, gençlerin tehlikeli durumları dikkate almadan sosyal medya için bir şeyler yapma isteğinin ne kadar zararlı olabileceğini gösteriyor.
Olaya ilişkin yapılan açıklamalara göre, kazanın ardından korkunç video kısa bir süre içinde internet ortamında yayımlandı. Videoda Viyana’daki trenin çatısında bulunan dört genç, eğlenceli bir an yaşamaya çalışıyorlardı. Ancak olay anında, iki genç trenin çatısında yatarken, diğer iki genç ise onları videoya almak için kayıt yapıyorlardı.
Sonra gençler ayağa kalkarak, kameraya poz vermeye başladılar. Sırtları dönük olduğundan, trenin bir yaya köprüsünün altından geçtiğini fark edemediler ve bu durum sonucunda korkunç kaza gerçekleşti. Kazanın videosunun yayılması, gençlerin hayatını alan bu trajik olayın sosyal medya üzerindeki etkisini bir kez daha sorgulattı.
Bu tür olaylar, gençlerin ciddi tehlikeleri göz ardı ederek sosyal medyada popüler olmak için yaptığı tehlikeli davranışların boyutunu ortaya koyuyor. Video çekmek uğruna hayatlarını tehlikeye atan gençlerin durumu, yayıncılar ve izleyiciler için bir uyarı niteliği taşıyor. Sosyal medya içeriklerinin, gençlerin hayatlarına bu denli etki etmesi, toplumda bir farkındalık yaratılması gerektiğini gösteriyor. Artık ailelerin ve eğitimcilerin, gençlerle bu konular üzerinde daha sıkı çalışmalar yapması gerektiği aşikardır.