Sedat Peker, Yurtdışına Kaçtı ve Türkiye’yi Sarstı
Sedat Peker, Türkiye’den yasal yollarla ayrılarak yurtdışına geçti. Gelişmeleri gözlemleyerek yaptığı açıklamalar, Türkiye’deki pek çok bilinmeyen olayı gün yüzüne çıkardı. Halen memleket özlemi çeken Peker, Rize’nin yaylaları ve Adapazarı’ndaki aile mezarlığını hatırlıyor. Bunların ardından aklında aniden Üsküdar’daki vapur iskelesi canlanıyor. Gençlik döneminde sabaha karşı evine dönerken ezanın okunduğunu anımsayan Peker, bu noktadan Beykoz’a giden boğaz yolunu yeniden düşünmeye başlıyor.
Dönemlerin Kendine Özgü Zorlukları
Ali Yerlikaya’nın görevde olduğu dönemde, organize suç örgütleriyle mücadele ediliyor. Peker, Türkiye’deki olayları uzaktan nasıl değerlendirdiğini şu sözlerle dile getiriyor: "Yakın arkadaşlarım da bilir. Bugün yaşanan olayları ben yıllar önce tahmin etmiştim. Bu bizim toplumumuza ait bir durum değil, insana dair bir durum. Her dönemin kendine ait zorlukları ve yapıları vardır. Yetersiz şartlarda büyüyen bir çocuk, yanında dev gökdelenlerle yaşarken annesinin o binalarda hizmet verdiğini hayal ediyor. Kendi sınırlı imkanlarıyla mücadele eden bu çocuk, yaşadığı adaletsizliğin farkına varıyor ve öne çıkmak için çabalamaya başlıyor."
Küresel Ölçekli Sorunlar
Peker, bu psikolojinin yalnızca Türkiye’ye özgü olmadığını belirtiyor. "Brezilya, Meksika ve Kolombiya’da benzer süreçler yaşandı. Karteller, kendi yöntemleriyle insanları sıkıştırıyor ve bu durumun kötü insan doğasının bir yansıması olduğunu düşünüyorum. Türkiye’de tehlikeli bir süreç başladı. Devletin burada tedbir alması şart."
Yeni Yapıların Doğuşu
Peker, mevcut durumda devletten ve ordudan ayrılan gençlerin, radikal gruplar oluşturma konusunda tehlike oluşturduğunu vurguluyor. "Bu gençler, duygusal ve toplumsal boşlukta sıkışarak yeni yapılar kurabilirler. Aile yapımızın bozulmaması, Türkiye’nin geride kalmasına neden oluyor ama ne yazık ki süreç devam ediyor. Türkiye, bu genç grupların altında birleşen kartellere doğru evrilebilir."
Uyuşturucu Sorunu ve Üretim
Peker, alkol kullanmadığını belirtirken, Türkiye’nin uyuşturucu üretimi ile ilgili önemli tespitlerde bulunuyor. "Metamfetamin üretiliyor ve bunun için büyük tesislere ihtiyaç yok. Küçük bir alanda bile üretim yapılabiliyor.” Dikkat çektiği diğer bir konu ise Suriyeli ve Afganlı grupların altın kaçakçılığı ve uyuşturucu ticaretindeki artan etkileri.
Köfteci Yusuf İddiaları Üzerine
Köfteci Yusuf’un restoranında domuz eti kullanıldığı iddialarını hatırlatan Peker, geçmişte Yusuf Akkaş’a yönelik yapılan kumpası hatırlatıyor ve kendisinin bu olayın sanığı olmadığını belirtiyor. “Benim bu olayla ilgili herhangi bir bağlantım yok. Süleyman Soylu ile yaşanan bir problemin sonucuydu” diyor.
Hukuken Rahatım
Peker, şu an Interpol tarafından arandığını ancak hukuken kendisini rahat hissettiğini ifade ediyor. "Hakkımda somut bir suçlama yok. Düşmanlık kaynaklı olarak hakkımda dava açıldı ve bu süreçte yalnızca bir kişiyle olan husumetim üzerinden yakalama kararı çıkarıldı."
Geleceğe Dair Planlar
Yurtdışında günlerini nasıl geçirdiğine dair konuşan Peker, önümüzdeki sene üniversiteyi tamamlayacağını belirtiyor. "Uluslararası İlişkiler bölümünden mezun olacağım. Kitap okumaya ve sağlığıma dikkat etmeye çalışıyorum. Uzun vadeli bir hayat mücadelesi için hazırlandığımı söyleyebilirim."
Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki Yaşam
Birleşik Arap Emirlikleri’nde yaşayan Peker, Dubai için "Burası huzurlu bir yer" ifadelerini kullanıyor. "Nüfusu 1 milyon ama burada 13 milyon yabancı var. Bu kadar insan nasıl uyum sağlıyor? Kanunlar o kadar caydırıcı ki, hırsızlık nerdeyse sıfır. Burada herkes, sadece kanunlara uymakla yükümlü." diyor.
Peker’in açıklamaları, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu sorunların derinliği ve bireysel hikayelerin toplumsal yansımalarını gözler önüne seriyor.
