Son Osmanlı Padişahları’nın Cimri ve Korkak Zamana Dönüşü
Fiziksel Engelliliğe Rağmen Baston Taşıma Manidarı
Son Osmanlı padişahlarının herhangi bir fiziksel engellileri olmamasına rağmen baston taşımalarını çok manidar buldum.Ve bir araştırma yaptım; Sokullu Mehmet Paşa’ya kadar, yani 1600’lü yıllardan sonra (Fatih Sultan Mehmet’in vasiyeti ile taht kavgasına son vermek için önce kafes sistemi, sonra infaz geldiği tarihler). Bu tarihe kadar, zamanın en iyi hocaları ve lalaları ile müthiş bir askeri eğitim alan Osmanlı şehzadeleri, 1700’lü yıllardan itibaren ata binmeyi, kılıç kuşanmayı öğrenmek yerine ölüm ve infaz korkusu ile haremde büyüyorlar.Ve hiçbir padişah ordusunun başında sefere bile çıkmıyor. Bir çoğu, tarih kitaplarında “deli” veya “şizofren” diye yer buluyor. Aslında Osmanlı’nın en büyük yıkılma sebebinin bu olduğunu anladım.
Kanuni’den sonra en uzun süre tahtta kalan Abdülhamid bile, “Beni denizden gelip öldürecekler” diye maalesef sarayını Maçka’ya taşımıştır. Yani, o da korkular içinde yaşamış ve Osmanlı padişahları arasında en fazla toprak kaybeden padişah olarak tarihteki yerini almıştır.