Diyarbakır’da coğrafi işaret tescilli ürünler arasında yer alan ‘ciğer kebabı’, Ramazan Bayramı’nın 3 gününde kentteki yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekerek 24 ton tüketildi. Diyarbakır Lokantacılar, Kebapçılar ve Tatlıcılar Odası Başkanı Haşim Elkaan, geçen yıla göre tüketimin arttığını belirterek, geçen yıl 13 ton tüketilirken bu yıl 24 ton tüketildiğini açıkladı. Ciğer kebabının 300 liradan satılan porsiyonlarına talebin çok yüksek olduğunu ve tedarikte sorun yaşanmadığını ifade eden Elkaan, ciğer kebabının coğrafi işaret tescil belgesi sayesinde Türkiye genelinde tanındığını söyledi.
Elkaan, geçen yıl yaşanan depremin ardından ciğer tüketiminde artış yaşandığını ve bu yıl rekor seviyede tüketim gerçekleştiğini dile getirdi. Ayrıca, ciğer kebabına benzer ve ilerleyen yıllarda yaygınlaşması planlanan ‘lüle kebabı’ hakkında da bilgi verdi. Lüle kebabının Diyarbakır’a has bir lezzet olduğunu belirten Elkaan, bu kebabın ciğer kebabının kardeşi olarak geleceğini ve damak zevki farklı bir lezzet sunacağını ifade etti.
Kentte gezinti yapan bir turist olan Savaş Barış, Diyarbakır’da yediği ciğerin farklı bir lezzete sahip olduğunu ve Türkiye’de bu kadar lezzetli bir ciğerin başka bir yerde bulunamayacağını dile getirdi. Antepli olduğunu belirten Barış, ciğer kebabının Diyarbakır’daki lezzetinden etkilendiğini ve Antep’in ünlü ciğer kebabına rağmen Diyarbakır ciğerinin benzersiz olduğunu söyledi. Ciğer kebabının Diyarbakır için önemli bir değer taşıdığını vurgulayan Barış, kentin bu lezzetini tanıtmaya devam etmeyi önemsediğini belirtti.
Sonuç olarak, Diyarbakır’da coğrafi işaret tescilli ürün olan ciğer kebabı, Ramazan Bayramı’nda rekor düzeyde tüketimle büyük ilgi görmüş ve Türkiye geneline yayılarak tanınmıştır. Kentteki yerli ve yabancı turistlerin favorisi olan ciğer kebabı, gelecek yıllarda lüle kebabı ile birlikte kentin lezzet dünyasına yeni bir soluk getirecek gibi görünmektedir. Bu özel lezzetler, kentin kültürel mirasına değer katarak daha geniş kitlelere ulaşmaya devam edecektir.