Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, Mersin’in Suriye ile olan ticaret ve inşaat alanındaki potansiyelini vurgulayarak, “Artık Suriyelilerle yakın bir ilişki içerisindeyiz ve bu yakınlığı ekonomik avantaja çevirmemiz gerekiyor,” ifadelerini kullandı.
Çakır, bir otelde düzenlediği basın toplantısında 2024 yılı faaliyetlerini değerlendirerek, 2025 yılı hedeflerine yönelik düşüncelerini paylaştı. Mersin’i bir aile olarak gördüğünü belirten Çakır, “Huzurlu bir aile ortamı oluşturmalıyız. Mersin’deki kurumların ve şirketlerin birlikte çalışarak projeler üretmesi, ticaretin gelişimine büyük katkı sağlayacaktır,” dedi.
Çakır, yönetimlerinin başlangıcında işverenlerin personel bulmakta zorluk yaşadığını ifade etti. “Öğrencilerimizin mezuniyet sonrası iş bulamama sıkıntısı vardı. Yerel işsizlik oranı 50 bin kişiyi buluyordu. Bu durumu aşmak için Milli Eğitim Müdürlüğü ile işbirliği yaptık ve Mersin Modeli Projesi’ni hayata geçirdik. Ayrıca DAHİ Projesi (Dijital Ahilik) ile 41 sektördeki komitelerimizle meslek okullarıyla işbirliği içerisindeyiz. Bu projelerle öğrenciler, mezun olduktan sonra hangi işlerde çalışacaklarının bilgisini edinmiş olacak ve işverenler de nitelikli eleman bulma konusunda avantaj elde edecekler,” şeklinde konuştu.
Mersin’in savunma sanayinde önemli bir gelişim göstermekte olduğuna dikkat çeken Çakır, “Mersin-Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’nde üç yıldır düzenlenen savunma fuarına katılıyoruz. Yerel firmalar bu alanda hızlı bir ilerleme sağladı ve Mersin, savunma sanayi açısından en hızlı büyüyen şehirlerden biri haline geldi,” dedi.
Turizm, tarım, sanayi ve lojistik sektörleri üzerine gerçekleştirilen bir çalıştay hakkında bilgi veren Çakır, “Valilik ve Çukurova Kalkınma Ajansı ile birlikte sektörlerin sorunlarını belirleyip çözüm önerileriyle Ticaret Bakanlığı’na sunduk. Her sektördeki sorunları analiz etmeye devam ediyoruz ve bu konuda Ticaret Bakanlığı’ndan geri dönüş bekliyoruz,” dedi.
İklim krizinin etkileri konusunda uyarılarda bulunan Çakır, “Türkiye ve Akdeniz ülkeleri için iklim krizi büyük bir tehdit. Mersin de bu durumdan etkilenecek. Bu kriz nedeniyle, tarım, inşaat, sanayi ve turizm gibi pek çok sektörde ürün deseninde değişiklikler yaşanacak. Gelecek yıllarda geçim kaynağımız olan turunçgilin yerini ne ile doldurabileceğimiz konusunda İstanbul Teknik Üniversitesi ile bir projemiz var. Bu projeleri Akdeniz ülkeleriyle ASCAME çatısı altında paylaşmayı hedefliyoruz,” şeklinde konuştu.
Mersin’in geleceği hakkında cesaret verici açıklamalarda bulunan Çakır, “Mersin, Türkiye’nin İstanbul’dan sonraki en kritik ve büyüyen şehri olmaya aday. 2075 Mersin’ini nasıl şekillendirebileceğiz üzerine çalışıyoruz. Mersin’in doğru bir büyüme süreci geçirmesini sağlamak için geçmişteki hatalardan ders almalıyız,” ifadesini kullandı.
Sanayinin yeşil dönüşümü konusuna da dikkat çeken Çakır, “2025 yılını sanayide yeşil dönüşüm yılı olarak ilan ettik. 2026 yılından itibaren Avrupa’da çeşitli sektörlerden vergi alınmaya başlanacak. Bu nedenle yeşil dönüşüm, sanayicilerimiz için hayati bir öneme sahip. KOSGEB ve Dünya Bankası üzerinden firmalarımıza sağlanacak desteklerle yeşil dönüşümü nasıl gerçekleştirebileceğimize dair çalışmalar yapmalıyız,” dedi.
Çakır, Mersin’in Suriye ile olan ticari ilişkilerini güçlendirmek için çeşitli adımlar attıklarını belirtti. “Bir grup Suriyeli iş insanıyla toplantılar yaparak, ortak bir yol haritası oluşturuyoruz. Mersin, en çok göç alan illerden biri ve bu durumdan faydalanmalıyız. Suriyeli firmalar, Suriye’de rahatça ticaret yapabilirken, biz de Adana ve Hatay ile birlikte hareket ederek Suriye’de bir temsilcilik açmayı düşünüyoruz. Suriye’deki yatırım fırsatlarını değerlendirmek, her iki taraf için de kârlı bir sistem yaratabilir,” diye ekledi.
Mersin’de bir sanayi odası kurulması üzerine sorulan bir soru üzerine Çakır, “Herkes bizim üyemiz. Adana ile beraber olma teklifimizi sunduk. Biz, Türk sanayisini daha güçlü kılmak adına birleşmeleri teşvik ediyoruz. Ayrışma lüksümüz yok. Yeşil dönüşüm konusunda firmalarımızı bir araya getirerek, kaynaklarımızı daha verimli kullanmalıyız,” dedi.