Lübnan Bakanlar Kurulu Başkanlığı, özellikle göç hareketleri ve İsrail saldırılarından kaynaklanan zararların yanı sıra ülkedeki mevcut durumu yansıtan kapsamlı bir rapor yayımladı. Bu rapor, 23 Eylül tarihinden bu yana yapılan gözlemler ve elde edilen veriler ışığında hazırlandı ve Lübnan’daki insani durumu ciddi bir şekilde ortaya koyuyor.
601 Bin 437 Kişi Lübnan’dan Suriye’ye Geçti
Rapora göre, 23 Eylül’den itibaren toplamda 601 bin 437 kişi, Lübnan’dan Suriye topraklarına geçiş yaptı. Bu kişilerin 382 bin 682’si Suriyeli, 218 bin 755’i ise Lübnan vatandaşı. Bu durum, göç hareketinin büyüklüğünü ve Lübnan’da yaşanan kriz halinin ciddiyetini gözler önüne seriyor. Yerinden edilmiş kişilerin barınması için şimdiye kadar toplam 1173 akredite merkez açıldığı ve bu merkezlerden 981’inin tıklım tıklım dolduğu belirtiliyor.
Rapordaki verilere göre, bu akredite merkezlerde 188 bin 190 kişi, yani 44 bin 357 aile, konaklamakta. Bu sayı, ülkedeki insani durumun ne denli kritik hale geldiğini gösteren önemli bir gösterge. En yüksek kayıtlı göç hareketinin ise Beyrut ve Cebeli Lübnan bölgesinde gerçekleştiği tespit edildi. Bununla birlikte, yerinden edilmiş kişi sayısının resmi kayıtların çok üzerinde olduğu tahmin edilmektedir.
Birleşmiş Milletler (BM), İsrail’in yoğun saldırıları sebebiyle Lübnan’da yerinden edilen insan sayısının 1,4 milyon kişiye ulaştığını açıklamıştı. Bu sayı, bölgedeki insani kriz açısından endişe verici bir durum yaratmaktadır.
Öte yandan, raporda, son 24 saat içinde İsrail’in Lübnan’ın çeşitli bölgelerine 145 hava saldırısı düzenlediği bilgisi yer almakta. Bu saldırılardan 73’ünün Lübnan’ın güneyine yapıldığı ifade edilmektedir. Özellikle Lübnan’ın güney kesiminde yer alan Nebatiye, 55 hava saldırısıyla en fazla hedef alınan yer oldu. Bu durum, saldırıların yoğunluğunun ve tehditlerin artışının Lübnan halkı üzerindeki etkisini bir kez daha gözler önüne sermektedir.
Sonuç olarak, Lübnan’daki insani durum ve göç hareketleri, bölgedeki çatışmanın doğrudan sonuçları olarak karşımızda durmaktadır. Yerinden edilmiş insanların durumu ve acil yardımların gerekliliği, bu raporun önemli bulgularıdır. Hem yerel hem de uluslararası toplumun bu duruma dikkat etmesi, insani krizlerin çözümü için büyük önem taşımaktadır.