ABD’de göçmenler üzerine süregelen tartışmalar, ülkedeki politika değişiklikleri ve mevcut yönetimlerin uygulamalarıyla dikkat çekiyor. Ocak ayında Beyaz Saray’a oturacak olan Donald Trump, bu süreçte düzensiz göçmenlerin ülke genelinden topluca sınır dışı edilmesine yönelik bir plan hazırlamış durumda. Bu planın, ulusal acil durum ilan edilmesi ve ordu desteğiyle yürütülmesi öngörülüyor.
ABD’nin en büyük ikinci şehri olan Los Angeles, bu meseleye karşılık olarak göçmenlerin korunması için önemli bir adım attı. Güney Kaliforniya’da yer alan bu şehir, göçmenlere yönelik koruma politikaları geliştirmekte kararlı. Los Angeles Şehir Meclisi, oy birliğiyle göçmenleri korumaya yönelik bir “sığınak şehir” tüzüğü kabul etmiş durumda.
GÖÇMENLERİ KORUYACAKLAR
Bu tüzüğün içeriği, federal göçmenlik uygulamalarını yürütmek amacıyla şehir kaynaklarının ve personelinin kullanılmasını yasaklayan bir politikanın hayat bulmasını sağlıyor. Böylece, yerel yönetimlerin göçmenlere karşı daha korumacı bir tutum sergilemesi amaçlanıyor. Bu gelişme, şehirdeki göçmen topluluğuna yönelik destek ve dayanışma gösterme arzusu olarak değerlendiriliyor.
“LOS ANGELES SIĞINAK ŞEHRİ”
Yapılan tüzüğün göçmenlerin belediye hukukunda korunmasını yasalaştırdığını ifade eden Los Angeles Belediye Meclisi üyesi Paul Krekorian, “Bu tedbir, Los Angeles’taki göçmen topluluğunun korkularını anladığımızı gösterme ihtiyacını ele alıyor.” şeklinde bir açıklama yaptı. Belediye Meclisi üyeleri, kentte yaklaşık 1,3 milyon göçmenin yaşadığına dikkat çekti ancak yasal yollardan ülkeye giriş yapan göçmenlerin sayısına dair bir bilgi verilmedi.
Los Angeles’taki göçmen yanlısı protestocular, bu tüzüğün oylama sürecinde belediye binasının basamaklarında yoğun bir şekilde kendilerini ifade etti. Protestocular, “Los Angeles Sığınak Şehri, Hemen!” yazılı pankartlar taşıyarak taleplerini dile getirdikleri gibi, bazıları İspanyolca “Ne istiyoruz? Sığınak. Ne zaman istiyoruz? Hemen” sloganları attılar. Bu protesto, göçmenlere yönelik destek ve koruma sağlama konusundaki kararlılığı da bir kez daha gözler önüne serdi.
Sonuç olarak, Los Angeles’ta göçmenleri koruma amacı taşıyan bu yeni tüzük, ülkedeki mevcut göçmen politikaları ve uygulamaları bağlamında önemli bir gelişme olarak öne çıkıyor. Bu adımlar, hem yerel yönetimlerin göçmenlere yaklaşımını göstermekte hem de toplumda bu konuda daha fazla farkındalık yaratma potansiyelini taşımakta. ABD genelinde göçmen meselelerinin tartışıldığı bir dönemde, Los Angeles, bu konudaki duruşunu açık bir biçimde ortaya koymuş oldu.