Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski’nin “‘Bir insan vardır bir de yaratıklar vardır. Ukrayna’da yaşayan insanlar Rus kültürünü benimsiyorsa Rusya’ya gitsinler” sözlerinin bir benzerinin İsrail tarafından Filistinlilere uygulandığını belirtti. Rusya’nın Antalya Diplomasi Forumu’na katılan Lavrov, ‘ADFTALKS’ etkinliğinde konuştu. Programın moderatörlüğünü Gazeteci Alican Ayanlar yaparken, Lavrov gelişmeler hakkında çeşitli soruları yanıtladı.
Lavrov, ABD’nin Rusya’yı cezalandırmak istediğini ve batılı meslektaşları uzun yıllardır uyardıklarını belirtti. Kiev rejiminin Ukrayna’da Rus olan her şeyi yok etmeye çalışmasını kınadı ve Ukrayna’da Rusça’nın yasaklanmasına karşı çıktı. Lavrov, Ukrayna’da Rus kültürünün yok edilmeye çalışıldığını belirterek bu durumun batının müdahalesiyle geliştiğini söyledi. Uluslararası alanda yapılan başvuruların ise reddedildiğini ifade etti.
Ukrayna’daki Rus izlerinin silinmeye çalışıldığına değinen Lavrov, bu durumu kınadı ve batının Ukrayna’daki gelişmelerdeki rolünü eleştirdi. Daha sonra, AGİT’in güvenilirliğinden bahsederek, batının Rusya’yı güvenlik konusunda kandırmaya çalıştığını belirtti. Anlaşmaların ihlal edildiğini ve batılı ülkelerin Rusya’yı suçladığını ancak asıl ihlal edenin onlar olduğunu söyledi.
Rusya’nın Avrupa ile işbirliği yaptığını vurgulayan Lavrov, ABD’nin Rus karşıtı politikalarını eleştirdi. Ayrıca, Filistin meselesine de değinen Lavrov, İsrail’in tutumunu eleştirdi ve barış için yapıcı adımlar atılması gerektiğini belirtti. Filistin’de yaşanan olayların tarihsel bir süreç olduğunu ve çözümün ancak tarafların bir araya gelerek bulunabileceğini ifade etti.
Son olarak, Lavrov Filistin-İsrail ilişkileri ve Ukrayna’daki durum arasındaki benzerliklere dikkat çekti. Ukrayna’ya ve Filistin’e dair daha derinlemesine bir çözüm bulunmadığı sürece, çatışmaların devam edeceğini ve trajik sonuçları olacağını vurguladı. ABD’nin, Avrupa ve Rusya arasındaki ilişkilerde sorunlar çıkardığını ve çözüm arayışlarını engellediğini belirtti. Lavrov, anlaşmaların her iki taraftan da uygulanması gerektiğini vurgulayarak, adil ve eşitlikçi bir yaklaşımın önemine işaret etti.