AK Parti, millete dayanarak, derin güçler tarafından Ankara’ya dayatılan sindirme ve iktidardan vazgeçirme hamlelerine karşı 3 Mayıs 2007 tarihinde TBMM’de yapılan oylamada meclise 341 milletvekiliyle girerek yeniden iktidar oldu. 22 Temmuz 2007’deki erken seçim kararının ardından, halk %68,95 evet oyu ile cumhurbaşkanını halkın seçmesini sağlayan anayasa değişikliklerini kabul etti. Ancak, 14 Mart 2008’de Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “laikliğe aykırı fiillerin odağı” olma bahanesiyle AK Parti’ye kapatma davası açıldı ve 17 Mart’ta Anayasa Mahkemesi tarafından kabul edildi.
Anayasa Mahkemesi’nde yapılan oylamada bir oy farkıyla partinin kapatılması engellendi. Derin güçlerin yeni taktiği, muhalefeti birleştirip AK Parti’yi yenmekti. CHP’nin başında Deniz Baykal’ın yerine Kemal Kılıçdaroğlu getirilerek muhalefet güçlendirilmeye çalışıldı. Ancak, CHP’nin, HDP ile bir araya gelmesi mümkün olmadığı için MHP üzerinden diğer partilerle işbirliği yapma çabası içine girildi. Ancak, MHP’nin ayrışmasıyla İyi Parti’nin kurulması muhalefeti istedikleri hedefe yaklaştırdı.
İyi Parti’nin CHP ile diyalog kurarken HDP ile irtibatı olmadığını açıklaması seçmen nezdinde kabul görmedi. Sonuç olarak, cumhurbaşkanlığı seçiminde Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’a karşı adaylığından başarısızlıkla sonuçlandı. Bu durum, muhalefetin sadece cumhurbaşkanlığını değil, genel seçimlerde de büyük oranda oy kaybetmesine neden oldu. Muhalefet partileri içinde yaşanan değişimler de dikkat çekici oldu.
Deniz Baykal’ın kaset skandalı sonucu istifasının ardından Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanı olması, siyasi tarihimizde önemli bir dönüm noktası oldu. Bu değişim, CHP’nin ideolojik yapılanmasının ne denli katı olduğunu ve lider değişikliğinin partinin tarihsel tezlerini nasıl etkilediğini gösterdi. Cumhuriyet tarihinin en önemli siyasi olaylarından biri olarak kabul edilebilecek Deniz Baykal olayı, partinin tarihinde benzersiz bir dönüşümü temsil etti.
Sonuç olarak, Türk siyasetinde yaşanan ve Derin Güçler’in müdahalesine maruz kalan olaylar, Türkiye’nin siyasi geçmişine ışık tutmaktadır. Farklı rakamlarla, tarihlerle ve isimlerle anlatılan bu süreç, Türk siyasetinin karmaşık yapısını ve partiler arası ilişkilerin önemini vurgulamaktadır.
