USD42,80
%-0.180
EURO50,72
%-0.140
EURO/USD1,18
%-0.01
BIST11.340,10
%0.44
Petrol62,29
%-0.14
GR. ALTIN6.165,10
%-0.09
BTC3.770.112,02
%0.74064613538732
İstanbul
Ankara
İzmir
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkâri
Hatay
Iğdır
Isparta
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
  1. Haberler
  2. Bülten
  3. Konya Ovasında Yarım Milyar Dolarlık “Yeşil” Devrim

Konya Ovasında Yarım Milyar Dolarlık “Yeşil” Devrim

featured
0
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İstanbul Holding’den Tarihi Tarım Hamlesi

İstanbul merkezli iş dünyasının devlerini “birlikte çalışma kültürü” çatısı altında toplayan İstanbul Holding, Türkiye’nin tarımsal üretim haritasını değiştirecek devasa bir yatırıma imza atıyor. Küresel ısınma, gıda güvenliği ve tedarik zincirindeki kırılmaların dünyanın bir numaralı gündem maddesi olduğu bu günlerde, Konya’nın Tuzlukçu Bölgesi‘nden yükselen bu proje, sadece bir sera yatırımı değil, aynı zamanda geleceğe nefes aldıracak bir vizyon projesi olarak tanımlanıyor. İstanbul Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kalsın liderliğinde hayata geçirilen proje, toplamda 500 milyon dolar değerine ulaşması hedeflenen dev bir ekosistemi içeriyor.

Anadolu’nun Kalbinde Teknoloji ve Bereket Buluşuyor

Geleneksel tarım yöntemlerinin yerini yüksek teknolojiye bıraktığı yeni dünya düzeninde, İstanbul Holding stratejik bir kararla rotasını Konya’ya çevirdi. Holding, Tuzlukçu Bölgesi‘nde toplam 1.000.000 metrekarelik devasa bir alanda Jeotermal Isıtmalı Teknolojik Sera Projesi’ni hayata geçiriyor. Tarımı sadece toprağa tohum atmak olarak değil, yüksek mühendislik ve finansal zeka ile birleştirilen bir endüstri olarak gören Holding, projenin startını 50.000 metrekarelik ilk etap ile veriyor.

Projenin finansal matematiği ise yatırımcılar için oldukça iştah kabartıcı veriler sunuyor. Yapılan fizibilite çalışmalarına göre, 50.000 metrekarelik bu ilk etabın kurulum ve faaliyete geçiş süreci için 8 milyon dolar yatırım maliyeti öngörülüyor. Ancak asıl çarpıcı nokta, projenin yarattığı katma değerde gizli. Holding yetkilileri, bu yatırımın kısa süre içerisinde hissedar ve girişimcilere 25 milyon dolar gibi ciddi bir yatırım değeri kazandıracağını belirtiyor. Nihai hedef ise projeyi adım adım büyüterek 1 milyon metrekareye yaymak ve toplamda 500 milyon dolarlık devasa bir ekonomik büyüklüğe ulaştırmak. Bu rakamlar, projenin sadece Konya veya Türkiye için değil, bölgesel ölçekte de ne denli büyük bir ekonomik kaldıraç olacağını gözler önüne seriyor.

Jeotermal Güçle 12 Ay Kesintisiz ve İlaçsız Üretim

Projenin “kalbi” olarak nitelendirilebilecek en önemli özellik, jeotermal enerji kullanımı. Fosil yakıtlara bağımlılığı sıfıra indiren ve doğanın sunduğu sıcak su kaynaklarını kullanan bu sistem, tarımsal üretimin önündeki en büyük engel olan “mevsimsellik” kavramını ortadan kaldırıyor. İstanbul Holding’in kuracağı bu teknolojik seralar, dışarıdaki hava durumu ne olursa olsun, 12 ay boyunca kesintisiz ürün alınabilmesine olanak tanıyor.

Murat Kalsın‘ın “doğayla uyumlu üretim anlayışı” olarak tanımladığı bu model, sadece enerji verimliliği ile sınırlı kalmıyor; aynı zamanda ilaçsız tarımı da mümkün kılıyor. Kontrollü iklimlendirme sayesinde zararlılarla mücadelede kimyasallara ihtiyaç duyulmaması, sofralara gelecek ürünlerin sağlık standartlarını zirveye taşıyor. Üretim bandının ilk ürünü ise sofraların vazgeçilmezi olan domates olarak belirlendi. Yatırımcılarına güven vermek isteyen Holding, beş yıl boyunca yıllık 2,5 milyon kilogram domates üretim garantisi sunarak, tarım sektöründeki en büyük risk olan “rekolte belirsizliğini” ortadan kaldırıyor. Bu garanti, gelir akışını öngörülebilir kılarak tarımı finansal bir enstrüman kadar güvenli hale getiriyor.

“Birlikte Çalışma Kültürü”nün 100 Ortaklı Gücü

Bu dev yatırımın arkasındaki kurumsal yapıya baktığımızda, temelleri 11 Haziran 2021 tarihinde atılan güçlü bir birliktelik görüyoruz. Pandeminin küresel ekonomiyi sarstığı, belirsizliklerin hakim olduğu bir dönemde, İstanbul Ticaret Odası (İTO) bünyesinde komite ve meclis üyeliği yapmış 100 iş insanı, Murat Kalsın liderliğinde bir araya geldi. “Birlikte çalışma kültürü” mottosuyla yola çıkan bu yapı, bugün bünyesinde 250’den fazla şirket ve 15.000’den fazla çalışan barındıran dev bir ekosisteme dönüşmüş durumda.

İstanbul Holding, tarım sektöründeki kararlılığını daha önce de kanıtlamış bir kurum. Holding, ilk yatırımını Aralık 2023 tarihinde iştiraki İH Tarım A.Ş. aracılığıyla Uşak Ulubey’de gerçekleştirmişti. Burada 2 milyon metrekare alanda 85 bin ağaçla yapılan badem üretimi yatırımı (BIG Tarım), Holding’in tarıma olan inancının ilk somut adımıydı. Şimdi ise Konya yatırımıyla bu vizyon bir üst lige taşınıyor. Ayrıca Holding, Nisan 2024’te hayata geçirdiği İstanbul Holding Girişim Sermayesi Yatırım Fonu (GSYF) ile sadece tarıma değil, büyüme potansiyeli yüksek yenilikçi girişimlere de can suyu olmayı sürdürüyor. SPK onaylı bu fon, şeffaf yapısı ve stratejik bakış açısıyla Türkiye’nin girişimcilik ekosistemine nitelikli katkı sunuyor.

İklim Krizine Karşı Tarımsal Kalkan ve Kadın İstihdamı

İstanbul Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kalsın, projenin lansmanında yaptığı açıklamalarda küresel risklere dikkat çekerek, gıda güvenliğinin artık ulusal güvenlik meselesi olduğunu vurguladı. Savaşlar, iklim hareketliliği ve kuraklığın tedarik zincirlerini kırdığına işaret eden Kalsın, Türkiye’nin iklim diplomasisindeki rolüne de değindi. Ülkemizin Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) 31. Taraflar Konferansı’na (COP31) ev sahipliği yapacak olmasının önemine dikkat çeken Kalsın, özel sektörün de bu vizyona uygun projeler üretmesi gerektiğini belirtti.

Bu proje, sadece ekonomik değil, sosyolojik etkileriyle de dikkat çekiyor. Tuzlukçu Bölgesi‘nde kurulacak tesislerde çalışanların büyük çoğunluğunun kadınlardan oluşması hedefleniyor. Kalsın, bu durumu “Projenin kadın istihdamını ve ev ekonomisini destekleyen önemli bir sosyal boyutu” olarak özetliyor. “Tarıma sabreden kazanır” diyerek sektörün zorluklarını bildiklerini ancak teknolojiyle bu zorlukları aştıklarını ifade eden Murat Kalsın, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ile tam uyumlu olan bu projenin, gelecek nesillere bırakılacak bir değer modeli olduğunu sözlerine ekledi.

Konya Ovasında Yarım Milyar Dolarlık “Yeşil” Devrim
+ -

Tamamen Ücretsiz Olarak Gazetemize Abone Olabilirsiniz.

Yeni haberlerden anında haberdar olmak için e-posta aboneliğini hemen başlat.
KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.