Bulgaristan’ın Türkiye’ye açılan sınır kapılarında son zamanlarda değerli eşyalarla ilgili yaşanan olaylar dikkat çekmeye devam ediyor. Edirne’deki Kapıkule Sınır Kapısı’na bağlı olan Kaptan Andreevo Sınır Kapısı’nda Bulgar şoförün kullandığı araçta yapılan arama sonucunda piyasa değeri yaklaşık 352 milyon TL olan 125 kilo altın ele geçirildi. Bu önemli keşif, sınır kapılarında kaçakçılıkla mücadele konusunda önemli bir adım olarak değerlendirildi.
Görevlilerin yaptığı aramanın ardından aracın altınlardan oluştuğu gizli bölmeleri gün yüzüne çıktı. Hava yastığı boşluğu, çeşitli fabrika boşlukları ve gizli bölmelerde 106 döküm külçe, 38 madeni değerli parça, 9 zincir, 3 bilezik ve altın takı malzemeleri bulundu. Toplamda 124 kilo 708,21 gram altın ele geçirildi. Yetkililer, bu miktar altının piyasa değerinin 352 milyon TL olduğunu belirtti. Bu rekor seviyedeki yakalamada, özellikle büyük ölçekli kaçakçılığın hedef alındığı vurgulandı.
Bulgar Kapısı yetkilileri, bu olayın son 40 yılın rekorunu kırdığını açıkladı. Yapılan açıklamada, 40 yıl önce ele geçirilen 40 kilo altının ardından, 124 kilo altınla yeni bir rekorun kırıldığı belirtildi. Piyasa değeri 352 milyon TL olan bu altınların kaçakçılık faaliyetlerinde kullanıldığı düşünülüyor.
Türkiye’ye gelen sürücüsü Bulgar olan aracın içindeki altınların ele geçirilmesiyle, vergi kaçakçılığının sınır kapılarındaki boyutu bir kez daha gün yüzüne çıktı. Sınır kapılarında 10 bin dolar üzerindeki külçe altın ve nakit paranın beyan edilmesi gerektiği halde, birçok gurbetçinin bu kuralı ihlal ettiği ve değerli eşyalarını gizli şekilde taşıdığı gözlemleniyor. Bu durum, milyonlarca liralık varlıkların devlet tarafından el konulmasına neden oluyor.
Bulgaristan’ın Türkiye’ye açılan sınır kapılarında yaşanan bu olaylar, kaçakçılıkla mücadelede daha titiz önlemler alınması gerektiğini gösteriyor. Değerli eşyaların gizlice geçirilmesi ve vergi kaçakçılığına yönelik önlemlerin artırılması, bu tür olayların önüne geçebilir. Bu yakalamanın, sınır kapılarında yapılan denetimlerin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdiği söylenebilir.