ABD’de başkanlık seçimine sayılı günler kala, siyasi atmosfer oldukça hareketli. Adaylar arasındaki yarış her zamankinden daha kızışmış durumda ve kampanya sürecinde çeşitli mitingler düzenleniyor. Demokratların adayı ve mevcut Başkan Yardımcısı Kamala Harris, 23 Ekim 2024 tarihinde gazetecilerle bir araya gelerek soruları yanıtladı. Harris’in açıklamaları, özellikle Ortadoğu’daki gerginlikler ve hükümetin politikaları üzerine odaklandı.
Harris, Gazze’deki duruma yönelik olarak uçucu bir konuyu gündeme getirmeden, sorulardan kaçınmayı tercih etti. Gazze’deki ABD destekli bombardımanların daha fazla Filistinli ölümünü engelleyip engellemeyeceği sorusuna yönelik bir yanıt vermeyen Harris, bunun yerine, iki devletli çözümün önemine vurgu yaptı ve sivillere yönelik kayıpları kabul etti. “Çok fazla masum Filistinli sivil öldürüldü” diyerek, bu durumun kabul edilemez olduğunun altını çizdi. Harris’e göre, mevcut durumda, özellikle Hamas lideri Yahya Sinwar’ın ölümüyle birlikte, bu çatışmayı sona erdirme, rehineleri geri getirme ve Filistin halkına yardım sağlama fırsatı doğmuş durumda.
Harris, iki devletli çözüm önerisi ile İsrail ve Filistin’in eşit güvenlik, onur, öz belirleme ve güvenlik haklarını bulabilmelerinin önemini ifade etti. Ancak, bu süreçte ABD’nin İsrail’e verdiği koşulsuz destek, eleştirilerin odak noktası olmaya devam ediyor. Özellikle Ekim ayında yaşanan çatışmalar sırasında, çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan 42,000’den fazla Filistinlinin hayatını kaybettiği rapor ediliyor. Bu durum, ABD’nin dış politikası ve İsrail ile olan ilişkileri konusunda ciddi tartışmalara yol açtı.
Kamala Harris, eski Başkan Donald Trump’ın siyaseti üzerine de sert eleştirilerde bulundu. Harris, Trump’a “tehlikeli” nitelendirmesini yaparak, Trump’ın eski Beyaz Saray Şef Yardımcısı John Kelly’nin açıklamalarına atıfta bulundu. Kelly, Trump’ın Hitler’in Nazi generallerine duyduğu hayranlıkla ilgili iddialarda bulunmuştu. Anderson Cooper’ın, Harris’e Trump’tan “daha fazla İsrail yanlısı” olup olmayacağını sorduğu birukıan, yanıt vermekten kaçındı; ancak Trump’ı sert bir dille eleştirmeye devam etti.
Harris, Trump ile çalışan birçok kişinin onun “uygunsuz ve tehlikeli” olduğunu düşündüğünü, ayrıca Trump’ın ABD Anayasası’na saygısızlık gösterdiğini belirtti. Bu eleştirilerini daha da derinleştirerek, Trump’ın bir daha asla başkanlık yapmaması gerektiğini ifade etti. “Mike Pence’in onunla yeniden koşmamalarının nedeni de bu; işin boş olmasının nedeni de bu,” diyerek, Trump’ın siyasi kariyerine yönelik olumsuz görüşlerini dile getirdi.
Sonuç olarak, Kamala Harris’in açıklamaları, Ortadoğu’daki krizin yanı sıra ABD iç politikasında da önemli bir etki yaratıyor. Başkanlık seçimine yaklaşırken, Harris’in hem dış politika hem de Trump’a yönelik eleştirileri, Demokratların seçim stratejisini şekillendiren unsurlar arasında yer almakta. 23 Ekim 2024 itibarıyla, seçimin sonuçları merakla bekleniyor ve siyasi arenada bu tür tartışmaların önemi, önümüzdeki günlerde daha da artacak gibi görünüyor.