İsrail, Gazze Şeridi’ne yönelik yürüttüğü zalim politikaları sürdürmeye devam ediyor. Bu bağlamda yaşanan son gelişmeler, bölgedeki durumun giderek kötüleştiğini göstermekte. İlgili haberler, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun, İsrail ordusunun 409 gündür saldırılar düzenlediği Gazze’de bir ateşkes anlaşmasını desteklemeyeceğini ifade ettiğini bildiriyor.
Netanyahu, Israel National News adlı haber kaynağına yaptığı açıklamada, Gazze’ye yönelik saldırıları sona erdirecek bir anlaşmaya karşı olduğunu belirtti. Dış İlişkiler ve Savunma Komitesinde gerçekleştirdiği konuşmada, herhangi bir uzlaşmanın “Hamas’ın iktidara dönmesi” ihtimali sebebiyle kabul edilemeyeceğini vurguladı. Başbakan, “Hiçbir koşulda buna izin vermeye hazır değilim.” şeklinde sert bir açıklama yaptı.
Lübnan’a dair son duruma gelince, İsrail’in “Kanal 12” televizyonuna konuşan Dış İlişkiler ve Savunma Komitesi üyeleri, Netanyahu’nun Lübnan’da bir anlaşmanın etkili olacağına inanmadığını belirttiler. Bu nedenle, İsrail’in Hizbullah’a karşı “hareket özgürlüğünde” ısrar ettiği kaydedildi. Lübnan medyasındaki raporlara göre, ABD’nin Beyrut Büyükelçisi Lisa Johnson, geçtiğimiz hafta Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri’ye, İsrail ordusu ile Hizbullah arasında bir ateşkes sağlanması için bir anlaşma taslağı sunmuştu.
Gazze’deki saldırılar sonucunda sivil altyapının da büyük zarar gördüğü bildiriliyor. 7 Ekim’den bu yana yaşanan olaylarda, 17 bin 210’u çocuk, 11 bin 742’si kadın olmak üzere, toplamda 43 bin 922 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 103 bin 898 kişinin ise yaralandığı belirtiliyor. Yapılan saldırılar sonucunda, birçok insanın kahramanlıkla savaşırken öldüğü ve hala enkaz altında binlerce kişinin bulunduğu ifade ediliyor. Ayrıca, halkın sığınmak zorunda kaldığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı büyük ölçüde tahrip edilmiştir.
Bölgede yaşanan bu insanlık dramı, uluslararası toplumun dikkatini çekmekte ve birçok insan hakları örgütü tarafından kınanmaktadır. Ancak, Netanyahu’nun açıklamaları ve tutumu, ilerideki barış görüşmelerinin ne kadar zor geçeceğini ortaya koymaktadır. Anlaşmazlıkların sürmesi, hem Gazze halkı hem de Lübnan’daki sivil yaşam için tehlikeli sonuçlar doğurmaktadır. Uluslararası aktörlerin devreye girmesi, çatışmaların sonlandırılması ve kalıcı bir çözüm sağlanması adına kritik bir öneme sahiptir.
Sonuç olarak, İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki saldırıları ve Netanyahu’nun ateşkes konusundaki kararlı tutumu, bölgedeki gerilimi artırmakta ve sivil halk üzerinde büyük bir baskı oluşturmakta. Bu durum, hem tarihsel hem de güncel düzlemde önemli bir insani kriz yaratmaktadır.