İsrail’in Gazze’de süregelen işgali ve katliamı, uluslararası kamuoyunun dikkatini çekmeye devam ediyor. Binlerce masum insanı etkileyen durum, İsrail ordusunun tüm dünyadan gelen barış çağrılarını göz ardı ederek işgale devam etmesiyle daha da derinleşiyor. Gazze’deki insani kriz giderek büyürken, insanların temel ihtiyaçları karşılanamaz hale geliyor.
Bu bağlamda, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Brüksel’de NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ile bir araya geldiği sırada medyaya açıklamalarda bulundu. Blinken, Gazze Şeridi’nde tahliye emri verilen bölgelerden ayrılmak zorunda kalan insanların, çatışmalar sona erdiğinde geri dönmelerinin garanti altına alınması gerektiği vurgusunu yaptı. Ayrıca, insani yardımın girişini artırmak için “daha uzun süreli çatışmalara insani ara verilmesine ihtiyaç olduğunu” belirtti. Blinken, yalnızca saatler değil, günler süren duraklamalara ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.
Bakan Blinken ayrıca, Kerem Ebu Salim (Şalom) Kapısı’nda şu an bekleyen 900 kamyon bulunduğunu kaydederek, İsrail’in insani yardımları güvenli bir şekilde ihtiyaç sahiplerine ulaştırma sorumluluğunu hatırlattı. Bu duruma dikkat çekerek, yardımların bir an önce bölgeye ulaşması gerektiğini vurguladı.
Blinken’ın açıklamalarında, İsrail’in Hamas’ın yöneticilerini hedef alarak 7 Ekim 2023’te gerçekleştirilen büyük bir saldırının tekrarını önlediğini ve bu şekilde kendi belirlediği hedeflere ulaştığını ifade etmesi dikkat çekti. Blinken, “Savaşı sona erdirme zamanı gelmiş olmalı.” ifadesiyle, çatışmaların sona ermesinin aciliyetine dikkat çekti.
Ayrıca, Blinken, esirlerin serbest bırakılması ve ateşkes anlaşması üzerinde çalıştıklarını da aktardı. Çatışmalar sonrası için bir planın olmasının önemine vurgu yapan Blinken, “İsrail savaşı sona erdirmeye karar verirse ve esirleri kurtarmanın bir yolunu bulursak, İsrail’in Gazze’den çıkabilmesi ve Hamas’ın geri dönmemesini sağlamak için net bir planımız olmalı.” dedi. Dolayısıyla, bu planların hayata geçirilmesi için yoğun bir şekilde çalışmaları gerektiğini belirtti.
Sonuç olarak, uluslararası kamuoyunun gözleri üzerinde olan Gazze’deki durum, hem insani boyutuyla hem de diplomatik ilişkilere yönelik etkileriyle gündemdeki önemini korumakta. Hem insan hakları ihlalleri hem de bölgedeki insani krizle ilgili kaygılar, dünya genelinde büyük bir uyuşmazlık oluşturmakta. Blinken’ın açıklamaları, sorunun diplomatik yollarla çözülmesi için yönlendirme yapmayı ve uluslararası topluluğun katkısını beklemeyi amaçlıyor.