İsrail’in Gazze’deki uygulamaları, dünya genelinde büyük bir infiale yol açmaktadır. Gazze’de gözaltına alınan binlerce Filistinlinin hapishanelerde sistematik işkencelere maruz kaldığı iddiaları, insan hakları örgütlerinin dikkatini çeken konular arasındadır. İsrail basınında yer alan haberlere göre, Gazze’de en az 4 bin 500 Filistinli alıkonurken, bu kişilerin çoğunun yargılama ya da suçlama olmaksızın “idari tutukluluk” statüsünde bulunduğu bildirilmektedir.
B’Tselem isimli insan hakları kuruluşunun ağustos ayında yayımladığı raporda, Filistinlilerin tutulduğu cezaevlerinin insanlara kötü muamele edilmek üzere yapılandırıldığı ifade edilmiştir. Raporda yer alan bilgiler, işkence kampı işlevi gören hapishanelere bir kez girenlerin bağımsız bir muamele olmayacağı, aksine kasıtlı ve sürekli bir eziyete maruz kalacakları uyarısında bulunmaktadır. Rapor, ayrıca 7 Ekim 2023 tarihinde İsrail’in Gazze Şeridi’ne saldırılarına başlamasından önce cezaevlerindeki Filistinli sayısının 5 bin 192 olduğunu, bu sayının Temmuz 2024 itibarıyla neredeyse iki katına çıkarak 9 bin 623’e ulaştığını belirtmektedir.
Özellikle Sde Teiman gözaltı merkezinin, Filistinlilere karşı insanlık dışı muamelelerin sıklıkla yaşandığı bir yer olduğu vurgulanmıştır. Bu merkezde cinsel istismar, anestezi kullanılmadan yapılan ameliyatlar gibi ağır ihlallerin yanı sıra mahkumların acı verici bir şekilde kelepçelendiği, uzun süre gözleri bağlı tutulduğu, ağır şiddet uygulamalarına maruz kaldıkları bildirilmiştir. Ayrıca, Sde Teiman’da bir Filistinli mahkuma tecavüz edildiği iddiaları ile 10 İsrail askerinin gözaltına alınması, Tel Aviv yönetiminde büyük bir tartışma yaratmış ve bu durum uluslararası alanda sert eleştirilerle karşılaşmıştır.
İsrail hükümeti, hapishanelerde yaşanan işkenceleri örtbas etmeye çalışırken, insan hakları kuruluşları bu durumun Birleşmiş Milletler Uluslararası Adalet Divanı’na kadar gidebilecek potansiyel bir suç olduğunu belirtmektedir. Bunun yanı sıra, 29 Temmuz 2023 tarihinde Haaretz gazetesinin yayınladığı haberde, hapishanelerde 48 Filistinlinin hayatını kaybettiği ve bunların çoğunun Gazze’de alıkonulan bireyler olduğu kaydedilmiştir. Tamamen insan hakları ihlalleri ile dolu bir ortamda, Sde Teiman ve onun yanı sıra Megiddo cezaevi gibi diğer tesislerde de sistematik işkencelerin devam ettiği belirtilmektedir.
Söz konusu makalede, Filistinlilere yönelik yapılan zulümlerin yanı sıra, bu durumu meşrulaştıran bazı dini liderlerin de olduğu görülmektedir. Haham Meir Mazuz’un, Sde Teiman’da yaşananlarla ilgili olarak, tecavüz eden askerleri desteklemesi dikkat çekmektedir. İsrail ordusunun Gazze’ye düzenlediği geçmişe dayanan saldırılarda, yaklaşık 41 bin 802 Filistinli hayatını kaybetmiş, 96 bin 844 kişi ise yaralanmıştır. Bunun yanı sıra, bölgedeki sivil altyapının hedef alınmasıyla da on binlerce yerel halk, evlerini kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştır.
Sonuç olarak, Gazze’deki bu uygulamalar, uluslararası toplumu harekete geçirmeyi hedefleyen ciddi bir insan hakları ihlali olarak karşımıza çıkmaktadır. Gazze’de yaşananlar, sıradan vatandaşların hayatlarını tehdit eden bir durum haline gelmiştir ve dünya genelinde bu konuda yapılacak her türlü müdahale, insan haklarının korunması adına kritik önemde olacaktır.