İsrail’in 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılar sonucunda, yaklaşık 45 bin 436 Filistinli hayatını kaybetti. Bu ölümler arasında 17 bin 492 çocuk ve 11 bin 979 kadın bulunuyor. Bunun yanı sıra, 108 bin 38 kişi de yaralanmış durumda. Bu rakamlar, yaşanan insani trajedinin boyutunu açıkça ortaya koyuyor.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Sözcü Yardımcısı Stephanie Tremblay, düzenlediği günlük basın brifinginde İsrail’in Gazze’deki saldırılarını değerlendirdi. Tremblay, konu hakkında şöyle konuştu: “Gazze genelinde devam eden İsrail saldırıları nedeniyle onlarca Filistinlinin hayatını kaybetmesinden dolayı alarm durumundayız.” Bu açıklama, uluslararası toplumun dikkatini çeken önemli bir durumu ortaya koyuyor.
Özellikle, İsrail’in Gazze’deki Kemal Advan Hastanesi’ne düzenlediği saldırılar endişe verici bir boyut kazanmış durumda. Tremblay, bu saldırılarda sağlık çalışanları da dahil olmak üzere birçok kişinin hayatını kaybettiğini belirtti. Durumun ciddiyeti, sağlık tesislerine yönelik saldırıların sivil halk üzerindeki etkileriyle daha da artmakta.
Tremblay, “Kemal Advan Hastanesi’nde personel, hastalar ve refakatçileri hastaneden zorla çıkarıldı. Hastanede tutuklamalar ve ciddi hasar yaşandığı rapor edildi” diyerek, İsrail’in uyguladığı stratejik insanların insani yardımlara erişimini zorlaştıran bir yaklaşım sergilediğini vurguladı. Bu durum, bölgedeki insani krizin daha da derinleşmesine neden oluyor.
Öte yandan, İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nde kuşatma altına aldığı Kemal Advan Hastanesi’nin bazı bölümlerine düzenlediği baskınlar da dikkat çekiyor. Bu baskınlar sonucunda sağlık personelinin ve yaralıların hastaneden zorla çıkartıldığı bildirildi. Tremblay, bu gibi olayların insan hakları ihlallerine açık bir örnek teşkil ettiğini ifade etti.
Sonuç olarak, İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki eylemleri, uluslararası düzeyde yoğun tartışmalara yol açıyor. Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası insan hakları kuruluşları, bu durumu yakından takip etmekte ve insan hakları ihlallerine karşı tepkiler sürmektedir. Tüm bu yaşananlar, Filistin halkının içinde bulunduğu acımasız durumun derinlemesine ele alınması gerektiğini gösteriyor; uluslararası toplumun duyarlılığı ve müdahalesi şart görünüyor.
