İsrail’in Suriye’nin başkenti Şam’ın çevresinde hava saldırıları gerçekleştirdiği iddia ediliyor. Suriye’deki haber ajansı SANA’nın askeri kaynağa dayandırdığı habere göre, yerel saatle 02.10’da Şam’ın çevresindeki bazı noktalar İsrail güçleri tarafından Golan Tepeleri yönünden hava saldırısına maruz kaldı. Bu saldırıda hasar meydana geldiği ve hava savunma sistemlerinin bazı düşman roketlerini başarılı bir şekilde etkisiz hale getirdiği belirtildi. İsrail makamlarından yapılan herhangi bir açıklama ise henüz gelmedi.
Suriye rejimine yakın sosyal medya hesapları, daha önce de 17 Mart’ta İsrail’e ait savaş uçaklarının Kalamon bölgesinde birçok noktayı hedef aldığını iddia etmişti. Şam ve çevresindeki bölgelerde Suriye ordusuyla birlikte İran destekli terörist gruplar ve Lübnan Hizbullah’ı unsurlarının bulunduğu biliniyor. İsrail, 2011 yılında başlayan Suriye iç savaşı boyunca zaman zaman İran destekli gruplara ve Suriye ordusuna ait askeri noktalara karşı saldırılar düzenliyor.
Bu son hava saldırısı da İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırılarını sürdürdüğünü gösteriyor. Özellikle Şam ve çevresindeki bölgelerdeki İran destekli gruplar ve Suriye ordusuna ait askeri hedeflerin hedef alınması, bölgedeki gerilimin artmasına yol açıyor. İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırılarının arkasında genellikle İran’ın bölgedeki etkisini sınırlama çabası yatıyor. Ayrıca İsrail, kendi güvenliğini tehdit edebilecek unsurlara karşı önleyici saldırılar düzenlediğini belirtiyor.
Öte yandan, Suriye’de yaşanan iç savaşın devam etmesi ve çeşitli aktörlerin bölgedeki çıkarları için mücadele etmesi, bölgedeki istikrarsızlığın devam etmesine neden oluyor. İsrail ve İran arasındaki rekabet de bölgedeki gerginlikleri artırıyor. Suriye’nin iç savaş sona erse de, bölgede yaşanan çatışmaların etkisi ve bölgedeki güç dengeleri nedeniyle bölgedeki gerilim devam ediyor.
Sonuç olarak, İsrail’in Suriye’nin başkenti Şam’ın çevresinde gerçekleştirdiği hava saldırıları bölgedeki gerginliği artırırken, bölgedeki çeşitli aktörler arasında yaşanan çatışmaların süreceğini gösteriyor. Bu durum bölgedeki istikrarsızlığın devam edeceğini ve bölgedeki güç dengelerinin değişmesine yol açabileceğini gösteriyor.