Baas rejiminin 61 yıllık iktidarının sona ermesiyle birlikte, Ahmed Şara liderliğinde kurulan Suriye geçiş hükümeti, ülkede terör örgütlerine karşı operasyonlarını önemli ölçüde artırmıştır. Bu gelişme, uluslararası arenada, özellikle ABD ve İsrail’de tedirginlik yaratmıştır. İki ülke, Suriye’deki bu yeni politikayı dikkatle izlemekte ve gelişmelere karşı hazırlıklı olmaya çalışmaktadır.
Türkiye ve Suriye Milli Ordusu’nun sürdürdüğü yoğun askeri operasyonlar, terör örgütü PKK üzerinde büyük baskı oluşturmaktadır. Bu baskılarla karşılaşan PKK, durumu daha da zorlayarak, İsrail’den destek talebinde bulunmuştur. Böylece, İsrail ile terörist örgüt PKK arasındaki ilişkilerde yeni bir aşama yaşanmıştır; taraflar arasındaki ilk resmi temas gerçekleşmiştir.
Israel Hayom gazetesinde yayımlanan haberlere göre, İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar ile PKK/YPG’nin sözde yetkililerinden İlham Ahmed arasında kapsamlı bir telefon görüşmesi yapılmıştır. Bu görüşme sırasında, PKK’lı terörist Suriye’deki yeni yönetimden duyduğu rahatsızlığı dile getirmiştir. Gideon Saar ise, PKK’nın endişelerini uluslararası alanda meslektaşlarıyla yaptığı tüm diplomatik görüşmelerde sürekli gündeme getirdiğini belirtmiştir.
İsrail ile PKK/YPG arasındaki bu telefon görüşmesi, her iki taraf için de tarihi bir anı teşkil etmektedir. Yerel kaynaklar, Dışişleri Bakanı Saar’ın, terör örgütüne “olumlu garantiler” verdiğini aktarmıştır. Ayrıca, Saar’ın aralık ayı sonunda Suriye’deki PKK’lı teröristlere “ahlaki ve diplomatik” destek beyanında bulunduğu ve uluslararası toplumu da benzer bir tutum benimsemeye çağırdığı belirtilmektedir.
Bu bağlamda, İsrail’in Suriye’deki PKK ve YPG unsurlarını potansiyel bir müttefik olarak görmesi dikkat çekicidir. Son bir ay içerisinde iki taraf arasındaki iş birliğine dair olumlu sinyallerin arttığı belirtilmektedir. PKK’nın yurt dışındaki temsilcileri, uluslararası destek sağlama çabalarına hız verirken, Suriye’deki yönetim ile mücadelelerini sürdürebilmek amacıyla çeşitli stratejiler geliştirmektedir.
Suriye geçiş hükümetinin terör örgütlerine karşı yürüttüğü operasyonlar, hem iç siyasette hem de uluslararası ilişkilerde önemli değişikliklere neden olabilir. Bu durumu dikkatle izleyen ABD ve İsrail, Suriye’deki güç dengelerinin değişmesiyle birlikte kendi stratejilerini de güncellemek zorunda kalabilirler. Öte yandan, PKK’nın Suriye içindeki etkisini artırmak için yeni destek arayışları, bölgedeki dinamikleri daha da karmaşık hale getirebilir.
Sonuç olarak, Baas rejiminin çöküşüyle birlikte Suriye’deki güç dengeleri radikal bir değişim sürecine girmiştir. Terör örgütü PKK’nın İsrail ile yakınlaşması ve destek talep etmesi, bölgedeki politikaların yeniden şekillenmesine neden olacak gibi görünmektedir.