İsrail’in Gazze şehrinde Darul Erkam Okulu yakınlarında düzenlediği hava saldırısında 5 Filistinli yaşamını yitirdi, birçok kişi de yaralandı. Gazze’deki Sivil Savunma Müdürlüğü, saldırıyı İsrail ordusuna ait bir savaş uçağının gerçekleştirdiğini duyurdu. Bu saldırı sonucunda 5 Filistinlinin hayatını kaybettiği ve çok sayıda kişinin yaralandığı bilgisi paylaşıldı.
Gazze Şeridi’nde olaylı geçen günlerde, 7 Ekim’den bu yana süren İsrail saldırılarında toplamda 19 kişinin hayatını kaybettiği belirtildi. 16 bin 715’i çocuk, 11 bin 308’i kadın olmak üzere 41 bin 182 Filistinlinin öldüğü, 95 bin 280 kişinin yaralandığı açıklandı. Ayrıca, enkaz altında binlerce cansız beden olduğu ve sivillerin sığındığı hastane ve okul gibi yapılarında hedef alındığı bilgisi paylaşıldı.
Sivil toplum kuruluşları ve uluslararası insan hakları örgütleri, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını kınadı ve derhal durdurulmasını talep etti. Özellikle çocukların ve kadınların hedef alındığı saldırılar nedeniyle Filistin halkının yaşadığı insani krize dikkat çekildi. Kriz, savaşın yıkıcı etkileriyle birlikte halkın temel ihtiyaçlarını karşılayacak sağlık ve eğitim hizmetlerine erişimini de zorlaştırdı.
Ulusal ve uluslararası basın kuruluşları da, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını manşetlerine taşıyarak dünya kamuoyunu bilgilendirmeye devam ediyor. Haberlerde, saldırılarda yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısının her geçen gün artığı ve sivil altyapının zarar gördüğü vurgulanıyor.
Filistin halkı, dünyadan gelen destek ve dayanışma mesajlarıyla moral bulmaya çalışıyor. Uluslararası toplumun, İsrail’in keyfi saldırılarına karşı sessiz kalmaması ve Filistin halkının haklarını koruması bekleniyor. Bu zor zamanlarda, çocukların ve kadınların korunması ve insani yardımın ulaştırılması için uluslararası alanda acil adımlar atılması gerektiği vurgulanıyor.
Gazze’de yaşanan bu trajik olaylar karşısında dünya, sessiz kalmayarak barış ve adalet için mücadele etmelidir. İsrail’in keyfi saldırılarına son verilerek, Filistin halkının topraklarında huzur ve güven içinde yaşaması sağlanmalıdır. Bu süreçte uluslararası toplumun, insan hakları ve uluslararası hukuk normlarıyla uyumlu hareket etmesi gerekmektedir.