İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, Suriye’de yaşanan son gelişmeler ve İsrail’in bu ülkeye yönelik gerçekleştirdiği askeri saldırılar hakkında açıklamalarda bulundu. Halevi, özellikle Esad rejiminin sona ermesinin ardından, Suriye’nin siyasi durumu ve güvenlik meseleleri hakkında önemli görüşlerini dile getirerek dikkatleri üzerine çekti.
SURİYE’Yİ YÖNETME NİYETİMİZ YOK
Halevi, işgal altındaki Golan Tepeleri’nde bulunan birlikleri ziyaret ederken, İsrail’in Suriye üzerindeki niyetine dair açıklamalarda bulundu. Yapılan konuşmada “Suriye’yi yönetme niyetimiz yok” ifadelerini kullanarak, İsrail’in Suriye iç işlerine müdahale etmediğini iddia etti. Genelkurmay Başkanı, bu tür bir müdahalenin olmadığını vurgulayarak, sadece güvenlik kaygısı güttüklerini belirtti.
RADİKAL TERÖR UNSURLARI SINIRA YAKIN BÖLGELERE YERLEŞEMEYECEK
Ayrıca, İsrail vatandaşlarının güvenliğini sağlamak amacıyla Suriye’de “profesyonel ve doğru” adımlar attıklarını savunan Halevi, “Burada düşman bir ülke vardı ve ordusu çöktü. Biz de terör unsurlarının buraya gelme riskini engellemek için ilerledik” dedi. Bu bağlamda, radikal terör unsurlarının Suriye’den İsrail sınırına yakın bölgelere geçiş yapmalarını önlemek için çeşitli önlemler alındığını ifade etti. Halevi, böylece terörist grupların yerleşmesine engel olduklarını söyledi.
Genelkurmay Başkanı’nın bu açıklamaları, Suriye’deki siyasi istikrarsızlığın ve iç savaşın devam etmesiyle birlikte, bölgedeki güvenlik dinamiklerinin nasıl evrildiğini gözler önüne seriyor. Halevi’nin sözleri, İsrail’in Suriye’nin iç meselelerinden uzak durma konusundaki tutumunu ve aynı zamanda güvenlik açısından attığı adımları ön plana çıkarıyor.
İsrail, uzun süredir Suriye’deki iç savaşın bir parçası olarak, Esad rejimi ve onu destekleyen güçlere karşı çeşitli askeri operasyonlar gerçekleştirmekte. Suriye’deki tutumunu “terörle mücadele” perspektifinden şekillendiren İsrail, bu şekilde hem kendi ulusal güvenliğini sağlamaya çalışmakta hem de bölgedeki güç dengesini etkilemeyi hedeflemekte.
Halevi’nin açıklamaları, uluslararası kamuoyunda Türkiye, İran ve Rusya’nın yanı sıra birçok ülkenin dikkatini çeken bir konudur. Çünkü Suriye’deki gelişmeler, yalnızca bölgedeki ülkeleri değil, dünya genelindeki ilişkileri de dolaylı yoldan etkileyebilecek bir noktaya ulaşmıştır. Dolayısıyla, İsrail’in bu duruma ilişkin açıklamaları ve aldığı önlemler, sadece güvenlik meselesi olarak değil, aynı zamanda stratejik bir hamle olarak değerlendirilmektedir.
Sonuç olarak, Herzi Halevi’nin Suriye’deki durumu ve İsrail’in güvenlik stratejilerini açıklaması, bölgedeki dinamiklerin sürekli değiştiğini ve bu değişimlerin nasıl şekilleneceğini gösteren önemli bir tablo sunmaktadır. Gelişmeler, ilerleyen dönemlerde hem Suriye hem de çevresindeki ülkeler için büyük bir belirsizlik yaratmaya devam edecektir.
