İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki sert ve zalim politikaları neticesinde birçok masum sivil hayatını kaybetti. Bu dönemde, bölgedeki çatışmaların sürdüğü gözlemlenirken ateşkes sağlanması için uluslararası toplumdan gelen baskılar artmıştır. Ancak Gazze’de gerginlik devam ederken, İsrail Kamu Güvenliği Bakanı Itamar Ben Gvir’den dikkat çekici bir açıklama geldi.
Ben Gvir, Gazze’de ateşkes anlaşmasının kabul edilmesi halinde kabineden istifa edeceğini duyurdu. Bu açıklama, hem halk arasında hem de uluslararası platformda büyük yankı uyandırdı. İsrail’in aşırı sağcı politikalarıyla tanınan Ben Gvir’in bu tavrı, ateşkesin sağlanmasını engelleyebileceğine dair endişeleri artırmaktadır.
Başbakan Binyamin Netanyahu’nun Katar’daki görüşmeler sırasında Gazze için bir ateşkes anlaşması imzalaması beklenirken, Ben Gvir’in anlaşmaya şiddetle karşı çıkması dikkat çekiyor. Ayrıca, İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich’in de Ben Gvir’e katılarak “Hamas’a tehlikeli bir teslimiyet” olarak nitelendirdiği ateşkes anlaşmasını engelleme çağrıları yapması, İsrail içindeki siyasi gerginliğin boyutlarını göstermektedir.
Ben Gvir, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, savaşın bedelinin ağır olduğunu ve daha önce 400’den fazla İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) askerinin hayatını kaybettiği bir yılı aşkın süredir devam eden çatışmaların ardından anlaşmanın uygulanmasının engellenmesi gerektiğini söyledi. Bu, İsrail’in Hamas’a teslim olmasının önlenmesi ve kayıpların boşa gitmemesi adına önemli bir adım olduğunu ifade etti.
İsrailli bakan, 7 Ekim 2023’te yaşanan saldırının arkasında yatan Hamas’ın tamamen teslim olmasını beklediklerini belirtti. Bu bağlamda, Gazze’deki askeri harekâtın devam etmesi gerektiğini vurguladı. Smotrich de benzer bir şekilde ateşkes anlaşmasına karşı olduğunu dile getirmiş ancak hükümetten ayrılma tehdidinde bulunmamıştı.
Diğer yandan, İsrail hükümetindeki bazı bakanların, çatışmaların durdurulması ve rehinelerin serbest bırakılmasını amaçlayan aşamalı ateşkes anlaşmasını desteklemesi bekleniyor. Bu durum, hükümet içindeki farklı mülahazaların ve çatışmaların, gelecekteki müzakereler ve barış süreçlerinin seyrini nasıl etkileyeceğine dair pek çok soru işareti doğuruyor.
Sonuç olarak, Gazze’deki durum ve ateşkes süreci, uluslararası ilişkilerde büyük bir öneme sahipken, İsrail içindeki siyasi dinamiklerin bu süreci nasıl şekillendireceği merak konusu. Hem sivil kayıpların artması hem de uluslararası toplumun tepkileri, bölgedeki hâkim senaryoları belirleyecek kritik faktörler olarak öne çıkıyor.