İran, Tahran’da düzenlenen Devrim Muhafızları Ordusu’na ait Havacılık ve Uzay Sanayi Fuarı’nda, İsrail’e karşı gerçekleştirilen saldırılarda kullandığı çeşitli askeri teçhizatları sergiledi. Fuar, İran’ın askeri yeteneklerini gösterme ve düşmanlarına mesaj verme amacı taşırken, özellikle füze ve insansız hava araçları dikkat çekti. Bu etkinlik, bölgedeki gerginlikleri arttırma potansiyeline sahip ve uluslararası toplumu da etkilemeyi hedefliyor.
Fuar kapsamında, İran’ın gerçekleştirdiği “Gerçek Vaad 1” ve “Gerçek Vaad 2” operasyonlarında kullanılan önemli füzeler tanıtıldı. Bu füzeler arasında, 1,450 kilometre menzilli Hayber Şiken balistik füzesi, 1,400 kilometre menzilli Fettah hipersonik füzesi, 1,700 kilometre menzilli Emad balistik füzesi ve 1,800 ile 2,000 kilometre menzilli Kadir balistik füzesi yer aldı. Ayrıca, fuarda 3 Khordad ve Tebes adındaki hava savunma sistemleri de sergilendi. Bu askeri teçhizatlar, İran’ın bölgedeki askeri gücünü artırmak ve karşısındaki tehditlere karşı koyma kapasitesini geliştirmek amacıyla önem taşıyor.
İsrail’in potansiyel saldırılarına karşı İran’ın kullanabileceği füzelere de vurgu yapıldı. Bu kapsamda, sergilenen 2,000 kilometre menzilli Hürremşehr balistik füzesi ile 1,900 kilometre menzilli Siccil balistik füzesi dikkat çekti. Bu füzelerin tanıtımı, İran’ın savunma alanındaki kararlılığını ve etkinliğini göstermesi bakımından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Fuar sırasında, İran’ın Ukrayna Savaşı için Rusya’ya verdiği iddia edilen Shaded 136, 131 ve 139 tipi insansız hava araçları da sergilendi. Bu insansız hava araçları, İran’ın uluslararası askeri iş birliklerini ve teknoloji transferini gözler önüne seriyor. Bunun yanı sıra, ABD tarafından ele geçirilen RQ-170, MQ-1 ve RQ-4 Global Hawks insansız hava araçları da fuarın diğer ilgi çeken unsurları arasında yer aldı. Bu durum, İran’ın askeri teknolojilere olan ilgisini ve potansiyel düşmanlarına karşı bilgi edinme çabalarını da simgeliyor.
İran’ın bu tür etkinlikler düzenlemesi, sadece bölgedeki güvenlik durumunu değil, aynı zamanda uluslararası ilişkileri de derinden etkileyebilir. Özellikle, İsrail ve Amerika Birleşik Devletleri ile olan ilişkilerinde daha dikkatli adımlar atması gerektiği düşünülüyor. Fuarda sergilenen askeri teçhizatlar, İran’ın bu tür gerginlikleri daha fazla sürdürme niyetinde olduğunu gösteriyor.
Sonuç olarak, Tahran’daki bu fuar, İran’ın askeri politikalarını ve bölgede nasıl bir güç olmayı hedeflediğini ortaya koyan bir etkinlik olurken, uluslararası arenada yeni mücadele alanlarının kapısını aralıyor. İran, bu gösterimlerle düşmanlarına karşı duruşunu güçlendirirken, aynı zamanda iç politikada da milliyetçi duyguları beslemeye devam ediyor. Fuarın sonuçlarının nasıl şekilleneceği ve ilerleyen zamanlarda neler olacağı, dünya genelinde yakından izlenecek bir konu olmayı sürdürüyor.