İran, bir kez daha genç bir kadının cesur protestosuna sahne oldu. Bu olay, kadınların hakları için yürütülen mücadelenin ve giyim kurallarına karşı verilen tepkilerin yeni bir örneği olarak kaydedildi. 2025 yılının Şubat ayının 5’inde, İran’ın kuzeydoğusundaki Meşhed şehrinde meydana gelen olayda, genç bir kadın kendini soyunarak polis aracının üzerine çıkmaya cesaret etti. Bu durum, ülkede sürekli artan bir baskının, kadınların üzerindeki kısıtlamaların ve toplumsal normlara karşı verilen tepkilerin bir yansıması olarak değerlendiriliyor.
Görüntülerde, genç kadının polis aracının kaputuna tırmandığı ve polislere bağırdığı görülüyor. Hareketsiz durarak ve kollarını kaldırarak ön camda durması, dikkatleri üzerine çekti. Polisler, kadını indirmeye çalışmasına rağmen, kadın geri adım atmayı reddetti. Olayın gerilimi artarken, kamuflaj giysili bir polis memuru da genç kadınla konuşmaya çalıştı. Ancak kadın, ışıkları yanıp sönen polis aracına daha da tırmanarak, yanından geçen sürücülere kollarını salladı. Sürücüler de korna çalarak ona destek verdi.
Kadının bu dikkat çekici eyleminin sebebi henüz net bir şekilde açıklanmamış durumda. Ancak sosyal medya üzerinden yayılan haberlerde, bu protestonun İran’da kadınlara yönelik giderek artan baskıcı giyim yasalarını protesto etmek amacıyla gerçekleştirildiği ifade ediliyor. Kadının durumu hakkında veya herhangi bir yasal işlem yapılıp yapılmayacağı konusunda resmi bir açıklama yapılmamış durumda.
Son zamanlarda İran’da kadınları hedef alan yeni yasaların kabul edilmesi, bu tür eylemlerin artmasına neden oluyor. Görüntüler, hükümetin kadın haklarına yönelik baskısının arttığını ve tartışmalı yeni bir yasa ile kıyafet yönetmeliğinin sıkılaştığını gösteriyor. Henüz resmi kabulü yapılmamış olan yasa tasarısında, “çıplak, yarı çıplak veya toplum içinde uygunsuz görülen kıyafetler giyen” kadınların derhal tutuklanabileceği ve adli makamlara teslim edilebileceği belirtiliyor. Ayrıca, bu kurallara uymayanlara iki yıla kadar ülkeden çıkış yasağı veya sosyal medyadan men cezaları verilebilecek.
Kadınların bedenlerini bir protesto aracına dönüştürmesi, İran’da bu tip olayların yeni bir örneği değil. Geçtiğimiz Kasım ayında, başka bir İranlı kadın Tahran’daki Azad Üniversitesi’nde ahlak polisi tarafından saldırıya uğradıktan sonra soyunmuştu. O anlar, kadının üniversite dışında neredeyse çıplak halde oturması ve görevliler tarafından zorla sürüklenerek götürülmesini içeriyordu. Daha sonra akıl hastası olduğu iddia edilerek hastaneye kaldırılması dikkat çekmişti.
Tüm bu yaşananlar, İran’daki sivil özgürlüklere yönelik baskının giyimde sınırlı kalmadığını gösteriyor. Şok edici istatistikler, rejimin 2022 yılı içinde bin kişiyi idam ettiğini ve bunun son 30 yılın en yüksek rakamı olduğunu ortaya koyuyor. Siyasi tutuklular, kadınlar ve hatta çocuklar bile adil bir yargılama olmaksızın idam edilenlerin arasında yer alıyor.
İran’da kadınlar, uzun süredir sert kısıtlamalarla karşı karşıya kalmaktadır. Ancak Mahsa Amini’nin 2022 yılında yaşanan trajik ölümüyle birlikte bu yaptırımlar daha da sertleşti. 22 yaşındaki Amini, başörtüsünü yanlış taktığı gerekçesiyle ahlak polisi tarafından tutuklanmış ve gözaltındayken hayatını kaybetmiştir. Bu durum, ülkede geniş çaplı protestoların tetiklenmesine neden olmuştur.