İngiltere’deki genel seçimlerin ardından Başbakan Keir Starmer liderliğindeki yeni hükümet, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Savcılığı’nın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında yakalama kararı çıkarılması talebine yapılan itiraza son verdi. Starmer’ın sözcüsü, önceki hükümetin itirazını devam ettirmeyeceklerini duyurdu. Hükümet, hukukun üstünlüğüne ve kuvvetler ayrılığına inandığını vurguladı ve mahkemenin karar vereceği konuya saygı gösterileceğini belirtti.
UCM Başsavcısı Kerim Khan, Netanyahu ve İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında Gazze saldırıları sırasında işlenen savaş suçları nedeniyle tutuklama emri çıkarılması için başvuruda bulunmuştu. Önceki Başbakan, UCM Savcılığının kararının durdurulmasına, rehinelerin kurtarılmamasına veya insani yardım ulaştırılmamasına katkıda bulunmadığını belirterek itiraz etmişti. İngiltere, ICC üyesi olduğu için ICC’nin İsrailliler hakkında yargı yetkisini kullanıp kullanamayacağı konusunda hukuki görüşlerini sunmasına izin verilmesini talep etmişti. Rishi Sunak hükümeti, savunmalarını sunmak için mahkemeden onam almış, ancak ICC, itirazlarını sunmak için verilen süreyi uzatmıştı.
Yeni hükümetin aldığı kararla birlikte İngiltere, Netanyahu hakkındaki tutuklama emrine karşı itirazı sona erdirdi. Başbakan Starmer’ın sözcüsü, hükümetin hukukun üstünlüğüne ve kuvvetler ayrılığına olan güçlü inancını vurguladı ve mahkemenin kararını bekleyeceklerini belirtti. UCM Başsavcısı Khan’ın talebine karşı çıkan önceki hükümetin aksine, Starmer hükümeti daha diplomatik bir tavır sergileyerek mahkemenin kararına saygı duyacağını açıkladı.
İngiltere’nin bu kararı, uluslararası hukuk ve diplomatik ilişkiler bağlamında önemli bir adım olarak nitelendirilebilir. Hükümetin hukukun üstünlüğünü ve kuvvetler ayrılığını esas alarak aldığı bu karar, ülkenin uluslararası platformlardaki konumunu da göstermektedir. Netanyahu hakkındaki kararın ardından, İngiltere’nin dış politika ve hukukunda nasıl bir değişiklik olacağı da merak konusu haline gelmiştir.