İngiltere’nin Southport kentinde yaşanan bıçaklı saldırı sonucunda 3 kız çocuğunun ölümüyle sonuçlanan olay, ülke genelinde büyük bir endişe yaratmıştır. Saldırının Müslüman bir saldırgan tarafından gerçekleştirilmesi sebebiyle, camilere yönelik güvenlik önlemlerinde artışa gidilmesi kararı alınmıştır. İçişleri Bakanlığı, camilere ek güvenlik personeli sağlanacağını ve hızlı müdahale süreçlerinin başlatılacağını duyurmuştur. Bu sayede cemaatlere daha güvenli bir ortam sağlanacak ve ibadetlerini huzur içinde gerçekleştirebileceklerdir.
Saldırının ardından İngiltere genelinde başlayan protestolar, Müslümanların bulunduğu bir camiye saldırıya dönüşmüştür. İçişleri Bakanlığı yetkilileri, camilerin tehdit altında olduğunu ve tüm suçluların en ağır şekilde cezalandırılacağını vurgulamışlardır. İçişleri Bakanı Yvette Cooper, ülkenin hoşgörülü ve gururlu bir yapıya sahip olduğunu belirterek, saldırganların ve aşırılık yanlısı grupların eylemlerine mazeret bulunmayacağını ifade etmiştir. Ülkenin temsil ettiği değerlere karşı gelecek her türlü şiddetin ve aşırıcılığın karşısında durulacağını vurgulamıştır.
İngiltere’nin çeşitli bölgelerinde Müslüman topluluğuna yönelik yapılan saldırılar, hükümetin ve polis güçlerinin dikkatini çekmiştir. Camiler için Koruyucu Güvenlik Programı aracılığıyla ek destek sağlanacak ve hızlı müdahale ekipleri oluşturulacaktır. Bu sayede topluluklar daha güvende hissedecek ve günlük ibadetlerine devam edebileceklerdir. Hükümet yetkilileri, her türlü ayrımcılığa ve ırkçılığa müsamaha gösterilmeyeceğini ve ülkenin her kesimine eşit bir şekilde hizmet edileceğini belirtmişlerdir.
Sonuç olarak, İngiltere’deki bıçaklı saldırı sonrası alınan önlemler, Müslüman toplulukların güvenliğini sağlamak ve aşırılık yanlısı gruplara karşı önlem almak amacıyla hayata geçirilmiştir. Hükümetin ve polis güçlerinin koordineli bir şekilde çalışarak bu tür saldırıları önlemesi ve suçluları adalete teslim etmesi beklenmektedir. Ülkenin hoşgörü ve birlik içinde yaşama kültürüne zarar verebilecek her türlü eylemin karşısında durulacağı vurgulanmıştır. Bu sayede İngiltere’nin farklı inanç ve kültürlere saygılı bir yapıda varlığını sürdüreceği umulmaktadır.